Sen Zalimsin, Zalimsin, Zalimsin!
Sen zalimsin, zalimsin, zalimsin!
Zalim olmasaydın, gönlümün bereketli topraklarımı etmezdin kurak! Unutma, hangi sıfatta olursan ol ölümdür son durak! Gülmelerin her türlüsüne beni hasret bıraktığın için, Senin de gönül tarlaların vakti geldiğinde olacak çorak! Sen zalimsin, zalimsin, zalimsin! Şeytani gurur ve kibirinle ettin beni her şeyini kaybetmiş tacir! Hal ve ahvalimi gören herkes bana acıdıkça acır! Çok düzenli atan nabız atışlarım vardı, Ama şimdi kemlik bilmeyen bu gönlüm ha bire sancır! Sen zalimsin, zalimsin, zalimsin! Uzun kış gecelerinde bıraktın beni şirin uykulara hasret! Kalmadı gönlümde artık, sana karşı zerre kadar sevgi ile muhabbet! Yerin göğü sahibi, her şeye Kadir olan Allah, vakti geldiğinde, Yaşadıklarından çıkartacak sana ibret üzerine ibret! Sen zalimsin, zalimsin, zalimsin! Kuruttun didelerimi, seni gören gözlerimden, gelmiyor artık yaş! Senin senden haberin yok, gönlün unutmuş sevmeyi, olmuş moloz taş! Ben Allah’ın “Ya sabır” Esmasını canı gönülden iştiyakla çekiyorum! İnsanı cehennemlik eden şeytan ile olmuşsun bir numaralı arkadaş! Sen zalimsin, zalimsin, zalimsin! Unutmuşsun ahiretini, dört elle yapışmışsın fani dünya malına! Yirmilik paslı çivileri çakmışsın beni sana getiren rahvan atımın nalına! Kendimi bildim bileli, sana bile bile hata yapmadım! Ama sen ise, ismet sıfatına sahipmişsin gibi binmişsin enaniyet atına! Sen zalimsin, zalimsin, zalimsin! Sendeki bu zalim ve gaddarlık, edecek seni muhakkak cehennemlik! İyilik abidesiydim ama bırakmadın sevdalı gönlümde iyilik! Seni anlayamıyorum, neden binmişsin doludizgin zalimlik atına? Sevmeyi unutmuş, taşlaşmış gönlüne, dolmuş enva-i türlü kemlik! Sen zalimsin, zalimsin, zalimsin! Kesinlikle Gayretullah’a dokunuyordur, beni hor ve hakir görmen! Sadece ve sadece tek dua ve niyazımdır senin eski haline dönmen! Beni kaybettikten sonra belki kadri kıymetimi anlayacaksın! Sanki haddinden fazla mutlu ediyor seni beni bana küstür men! 25/ Aralık/ 2024 |