Kaderin Pençesinde
Bir gün hissederiz,
Bilinmeyen bir diyarda yeşeren yankıları, Boşluğun kucağında kök salmış bir iz, O iz, şekilsiz ve tarifsiz, çağırır bizi. Ve biz, o çağırışta kayboluruz, Adım adım silinerek kendi yankımızda. Ama bilirim ki zaman, Bir kesik gibi böler hayallerimizi, Ve o boşlukta dağılır her umut. Her bakışında bana, Çatlar gerçekle düş arasındaki cam, Gözlerimizde bir anı, bir iz yanıp söner. Ama bilirim ki yollar, Bir düğüm gibi bükülür, çözülmeden kopar. Bir an gelir, suskunluk büyür çevremizde, İzler silik, sözler kopuk birer tılsım, Ve biz, o tılsımın ardından savruluruz, Bir yankının gölgesinde kaybolarak sessiz. Bir gün vedanın sesi yankılanır, Hiç duyulmamış bir masal gibi. Ve biz, o çağrıya teslim olur, Hafifleyen bir yaprak gibi uzaklara savruluruz, Ne renk, ne şekil bırakmadan geride. |