OLUR! OLUR!
OLUR! OLUR!
kırmadan, dökmeden, hayat mı olur? olanlar olmuştur, olacaklar olacak! yaşlar yaşanmalı, gereği yapılmalı odunlar kırılmalı, çöpler dökülmelidir. sobalar yanmalı, dondurmalar donmalı bozalar pişirilmeli, balonlar şişirilmeli çocuklar avutulmalı, hastalar uyutulmalıdır. taşlar bağlı, börekler yağlı, virajlar sağlı, yeşil sarı ışıklar, kırmızı, diğer şıklar yaşamak bir mucize, saniyede bin tık’lar taşlar çarığı sıkar, çarık ayağı sıkar.. emanetler kime ne, önüne gelen sıkar! betonlar soğuk, ağaçlar kovuk, yumurta tavuk, kızarmış piliç, bilenmiş kılıç, elma, nar, alıç.. bardakta bâde, kahveler sade, maden suyu ve de, sarı sarı liralar, dolar ile kiralar, bozulmasın aralar. kırmak dökmek marifet, bilsin herkes işini işini bilmeyenler, biraz sıksın dişini dişini kıran şeyler, nelerdir acep neler arpa buğday dâneler, daha neler ve neler gözlerden akan yaşlar, pirinçte beyaz taşlar.. el âlem ne der bilmem, utanmaz arkadaşlar kalmasın kırık dökük, dikilsin bütün sökük. unutunuz veyâhut, beş veriver de gitsin! hayat bu.. çekilirse çekilir, sonunda, çektirilir! Murat Kahraman Murâdî 11.11.2024/İst. |
Hayırlı akşamlar dilerim değerli hocam
Sonsuz saygılarımla