Ey Yar
Ey yar!
Firağınla yarama tuz biber basma! Gönlümün sevda tuvalini duvara asma! Yeter ki ben gibi birini sensiz bırakma! İstersen bu aşk için tak boynuma tasma! Ey yar! Visalin artırır aşk ve şevkimi! Ziyadeleştirir habire yaşama zevkimi! Gamzeli yanaklarındaki tebessümün, Tarifsiz eder bu fani dünyada keyfimi! Ey yar! Firağınla, dolaştırma beni il be il! Peltekleşir, konuşamaz olur ağzımdaki dil! Gönül sayfanda kalmamışsa beyaz bir sayfa, Durma al eline aşkın silgisini hemencecik sil! Ey yar! Visalin Muhammedi gül bahçelerinde gezdirir! Bir celali bakışın bu üç günlük dünyadan bezdirir! Paha biçilemeyen visalin devam etsin diye, Mert ve yiğit olmayan şerefsizlere ezdirir! Ey yar! Firağınla, manidar yaşları getirme didemden! Bir bakışta anla ne olur halimden ahvalimden! Kurnaz tilkiler oturur vakarlı aslanların yatağına, Envai türlü gamlar otağ kırar çıkmaz sevdalı sinemden! Ey yar! Visalinle aşarım başı dumanlı karlı dağları! Muhammedi güllerle dolar gönlün bahçe ile bağları! Gamzeli yanaklarından dökülen bir tatlı tebessümün, Eritir sana sevdalı gönlümdeki birikmiş donmuş yağları! Ey yar! Firağın içirir ağıları azar, azar, yudum, yudum! Yaşamam için visalindir tek umudum! Sana olan duygularımı türkü yapıp söyleyecektim, Ama bozulmuştu akkordu çalmadı sırdaşım olan udum! Ey yar! Visalin eder beni güvercin misali hür ve özgür! Dizlerimdeki takat gözlerimdeki fer olur daha bir gür! Seherlerde açar ellerimi yalvarıp yakarırım yüce mevlaya, İbadetlerimde olsun samimiyet ile muhabbet pür! Ey yar! Firağın sevda mektebinde çalışkan bir öğrenci eder! Celali ve haşin bir bakışın bana cehennem narından da beter! Nadide didelerinden akan bir damla gözyaşı, Beni mahfu perişan etmeye yeter! Ey yar! Visalinle dolar gönül haneme ziya üstüne ziya! Seveni de sevileni de cehennemlik eder riya! İnsan gibi insanı imanı kamil zatlara komşu eder, Namus, şeref, vicdan merhamet ve haya! Ey yar! Firağınla her yol olur bana karanlık ve çıkmaz! Sevdanın hakkını veren asla gönül evini yıkmaz! Sevdaya giden yollar çok meşakketli bile olsa, Seven sevdiğinin hatırı için bu yollardan usanıp bıkmaz! Ey yar! Visalinle uzaklar yakın, yakınlar uzak olur! Gerektiği gibi sevene hakaret eden, Allahından bulur! Nazlı yarin nur cemalini bir an temaşa etmek için, Şakird olur yüce Mevlaya, ihlas ile kul olur! Ey yar! Firağınla, sevda dağlarına teslim bayrağı dikilir! Binbir umutla çorak arazilere bile fidan ekilir! Dertlerin en şifasızı olan firak derdi olduğunu, Ancak ve ancak sevdiğinden sadece ayrı kalan bilir! Ey yar! Visalinle, boz bulanık akan sular bir anda durulur! Halin ve ahvalin hasımlardan bile teredüdsüz sorulur! Sevdalılar sevda meclisinde aşk ve şevkle otururken, Sevipte sevilenlerin yüce gönülleri bir acayip hoş olur! Ey yar! Firağınla bozulur seni seven kalb atışlarım! Kaskatı kesilir sevdalı bedenim, körler misali olur bakışlarım! Sevda pazarında varımı yoğumu satlığa çıkarsam bile, Ne yaparsam yapayım, özlem duyduğum gibi olmaz satışlarım! Ey yar! Visalinle büyür kocaman olur sevgi fidanları! Ne pahasına olursa olsun gönül unutmaz yar ile geçen anları! Aklı selim düşünen ve helal süt emmiş her insan sever! Damarlarında asil kan dolaşan, sevmeyi bilen insanları! Ey yar! Firağınla, ezberlerim sevda kitaplarının ana fikrini! Ziyadeleştirir kurumuş yorgun dilim yaradana karşı olan kulluk zikrini! Tefekkür ettikçe, mizanın önündeki hal ve ahvalimi, İştahtan kesilir, söz geçiremediğim gönlüm daha çok yapar şükrünü! Ey yar! Visalinle sevdanın patika yollarında yolcu olunur! Bülbül misali şakıyan dil ballanır seven gönüle dolar nur! Sevilen sevdiğine kurumuş bir gül daha vermiş ise, Seven bırakır onu aşkın vazosuna her baktıkça duyar onur! Ey yar! Firağınla küser insan hem kendine, hem de dünyaya! Baktıkça hatırlar yarini, asumanı süsleyen yıldızlara aya! Tükenir yarına dair umutlar karamsar olur insan, Anlar ki, şimdiye dek yaşadıkları bu yolda gitmiş zaya! 22- 25/Kasım/2012 |