İÇİM BİR SERÇE BİR SES BİR FISILTIormanın içinde bir kuru yapraktım, dalından düşen, gölgeler arasında savrulan, bendim ben, dökülen, kırılan, kendi içimde kıvrılan, yanar döner dünyanın, kahrıydım, suskunun susu fısıltının anlamı, mevsimlik işçi gibi, ağacın gölgesinde, savrulan, çarpa çarpa dökülen, bir ağıttım, rüzgarım da ben fırtınamda ben, içim bir serçe, bir ses, bir fısıltı, sen duydun mu ağacın yakarışını… Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |
"İçim Bir Serçe Bir Ses Bir Fısıltı" adlı bu eşsiz şiirinizle, ruhun derinliklerinde yankılanan o ince fısıltıyı, kırılgan benliği ve doğanın bağrında savrulmuş bir yaprağın sessiz direnişini hissederek okudu. Onun dizesi bir damla hüzün, bir parça hasret; iç dünyamızda savrulan o narin kuş misali, içimizdeki kırılganlığı, kendi meselelerinde çırpınan benliğimizi anlattınız. Şiirinizde, doğanın sunduğu sonsuz döngüye bir ağıt saklı, ruhumuzu yansıtan o kuru yaprak, çarpıp savrulan, kırılan, ama daima bir anlam arayışında olan insana dair ne çok şey söylüyor.
Siz, kelimelerinizle bir serçeyi, bir fısıltıyı duyarlı gibi yumuşacık ve içtenliğimize dokundunuz. “Sen duyduğun mu ağacın yakarışını...” diye sorarken, bizde sadece doğayı değil, kendi iç sesimizi de duymayı öğütlediniz. Gönülden gelen bu oluşumlar, hem bir içsel sükuneti hem de doğanın yakarışını hissettiriyor. Yüreğinizdeki bu ince ruhu bizlerle paylaştığınız için gönülden teşekkür ederim.
Sevgi ve Saygılarımla