Mutlu Olayım
Vakarlı aslanlar küsmüş kapanmış inine.
Çakallar pervasızca uluyor özgürce. Devir değişmiş, düzen bozulmuş aslanın hali hal değil! Meydanlar çakallara kalmışsa, Çakallar uludukça uluyorsa, Çizgisi belli olan insanların vaylar haline… Bukalemum gibi bulundukları mekânlara göre, Mahirce renk değiştiriyorlarsa, Ben ve benim gibilerin hal ve ahvalleri hiç iyi olur mu? Biz çizgimizin hakkını vermeye çalışırken, Çakallar mekân beğenmez olmuşlarsa, Biz nasıl derinden nefes alıp veririz? Aslan nasıl küsmesin, aslan nasıl inine çekilmesin? Çakalların cirit attığı yerde aslanlar nasıl kara kara düşünmesin? Aslan cesaretin, gözü pekliğin remzidir. Sap ile saman, at izi ile it izinin karıştığı yerlerde, Aslan aslanlığını yapamaz ve orayı terk etmek zorunda kalır! Bu da aslana zül olur! Aslanların bulunduğu mekânlarda çakalların uluması ve cirıt atması Aslanların kükrememesi, Tabiatın kanunlarına ters değil mi? Aslanın bir celalli ve haşin bakması korkunun en alasını verirdi. Şimdi ne oldu da aslanlara böyle sus pus olmuşlar? Meydanı kurnaz tilkilere ve sinsi çakallara bırakmışlar. Bunun muhakkak geçerli bir sebebi hikmeti olmalı değil mi? Mert ve babayiğitler bile bir acayip olmuş! Doğru ve dürüstlüğü kılavuz edenler mum ışığında aranır olmuş. Namus ve şeref abidesi insanlar neredeyse kalmamış. Böyle ortamlarda yaşamak bana çok zor geliyor! Muhakkak er veya geç vakti zamanı geldiğinde öleceklerini niye hiç tasavvur etmiyorlar? Akıllı olan hiç böyle düşünür mü? Ben ağayım ben paşayım diyenler kapılarını kitlemişler! Ben “Allah’tan başka kimseden korkmam” diyenler bile çıkarları için herkese eyvallah diyor. Ben insanım diyenin insan gibi yaşaması gerek mezmi? Canlı mahlûkatın en şereflisi insan değil mi? Bu üç günlük dünya menfeati için insan hiç şeref ve izzetini satar mı? Bu sorulara cevap aramaktan yoruldum! İştahtan kesildim, betim benzim kaçtı. Çok şeyi biliyor olmama rağmen, hiçbir şeyi bilmezlerden olmuşum. Anne bu böyle devam ederse halim ahvalim pür yaman olur! Başım eğik gezmek istemiyorum! İçten gülemeyeşim ister istemez başımı eğdiriyor! Bu da benim hiç mi hiç hoşuma gitmiyor! Kötülüğümü isteyenler seviniyorlar! Onların sevindiğini her gördüğümde kahroluyorum. Ne yapmam lazım bilemiyorum? Girmişim karanlık çıkmaz sokaklara. Anne bunlar biter mi birgün? Ben de rahatlarmıyım? Ben de gül sevdalısı bülbüller misali şakırmıyım? Bir şeyler söyle! Söylediklerinle mutlu olayım! Mutlu olayım! Mutlu olayım! 24-28/ Ekim/ 2024 |