Ölüme Vuslat“Ölüm, dostu dosta kavuşturan bir köprüdür” Allah indinde makbul olan insanın hayırlı ömrüdür. Bu fani dünya hayatının inişli çıkışlı yolları ise, İnsanı olgunlaştırıp kemale erdiren bir törpüdür. Ölüm, ayırır canı cananından nefis istese de istemese de! Gelip çattığında, bıraktırır varını yoğunu geride! Bileği bükülmeyen en babayiğit delikanlı bile olsa, Savrulur yaptıkları deli rüzgar esse de esmese de! Ölüm, acılaştırır dünya nimetlerini tefekkür ettikçe! Hoşnut olur yaradan insanlar birbirine gelip gittikçe! Üzüntüden çatlar insanın en büyük düşmanı olan şeytan, Sadece Allah rızası için insanlar birbirlerini sevdikçe. Ölüm, fani dünyadaki her türlü makamın, şan ve şöhretin sonudur. Çağlardan en önemli çağ insanın gençlik çağıdır. Unutulmamalıdır ki her şeyin bir başı bir sonu var, İki cihanda da insanı doruğa çıkaran muhabbet dağıdır. Ölüm, hiç kimsenin çare bulamadığı en acı firkattir! Ölümden korkmayan, yiğit oğlu yiğit, mert oğlu merttir! Biriktirmemişse hayır ve hasanesini dünya heybesinde, Ölüm meleğinin karşında tir tir titreyen ödlek bir namerttir! Ölüm, kalp gözü görmeyenlerin karartır dünyasını! Ne yaparsa yapsın bertaraf edemez ölenin yasını! İnsanoğlu ne kadar mahir ne kadar hünerli olursa olsun! Kamil imana sahip değilse, geçiremez fani dünya sevdasını! 20/Kasım/2008 |