hiç kimse sen değilHiç kimse sen değil İnan hiç kimse senin gibi değil Sadık değil Sevecen değil Candan değil Can değil O kadar yalnızım ve Arıyorum ki şimdi Sen de olan bir kaç şeyi dahi olsa Bir başkasında Ama yok ! Yok ki senden başkasında Sevgi dersen senin ki kadar değil Sevgili dersen senin gibi değil Hayat dersen yaşanacak gibi Ömür dersen tutunacak gibi değil Hiç biri seninle olduğu gibi Hiç bir şey sen gibi değil O kadar özlüyorum ki Öyle istiyorum ki görmeyi Öyle seviyorum ki seni Fakat; Aman vermiyor çaresizlik Sakın yanlış anlama beni İsteksizlik sevgisizlik değil bu Bitmesi gerekiyordu Ve bitti Çok üzgünüm ..... |
Beni en iyi sen anlarsın, anlamalısın. Nice depremlerde üzerine yıkılan enkazların altından yaralı çıkmadın mı sen de? Paramparça olmadı mı gelecek güzel günlere dair kurduğun hayallerin?... Ve bilmiyor musun ki incinmiş bir ruhun ilacıdır yalnızlık. Kapanan kapıların ardından yeni bir pencere açacak gücü toplayabilmek için. . .
Anla beni ..
Ellerimi uzatsam sana, bulutlarına dokunabilecek kadar yakınında olsam da uçamam senin gökyüzünde. Yollardadır benim tesellim, bir başıma kendimi vurduğum yollarda... Bir garip yolcu bil beni, yaralı kanatlarıyla umuda tutunmuş eflatun bir kuş... Vakitsiz çıktın karşıma, en olmayacak zamanda. Bir de şu ay ışığı bakışlı gözlerin olmasa, ne kolaydı senden geçmek! Ne kolaydı sana esenlikler dileyip, yola devam etmek. Yakamozuna demir atmış bir gemi gibi kalakaldım hasret denizinin ortasında. Yüreğimin med-ceziri oldu; yarım kalmış bir şiir gibi bakan gözlerin... Hele şu her gece saatlerce kuytusunda gizlendiğim o buğulu sesin... Başımı döndüren sessizliğin... Ölmek ne kolaymış, gitmek ne zor! . .
Seni ve beni "biz" kılan o saatlerde sana anlatamadığım çok şey var. 'Hoşçakal' dediğinde, kaldığımda bir başıma, söylenmemiş sözcükler sarıyor dört bir yanımı. Türkü tadında bir nehir, yatağını kendi yaparcasına kanatarak geçiyor içimden, su alıp gidiyor vücut bulmamış kelimeleri. Öksüz kalıyorum sonra. . .
Ç/alını....tebrikler...