BOŞTUR ELLERİM!
Hazan vurmuş gönül bağımı yine,
Dökülmekte deste deste güllerim. Her cefaya göğüs gererdi sine, Kurur oldu için için dallarım? Her zaman yürektir dillere destan, İçeri girenler olurlar mestan, Gönül abad idi güllük gülistan, Zaman geçer yaman olur hallarım. Sıla gurbet sanki, bende yabancı! Yar kokusu gelir, git deme hancı, Bilmem çaresi ne, içte var sancı? Gidişat bilinmez şaştı yollarım? Şeyda bülbül aşık güllerim vardı, Çalardım, söylerdim ömürde kardı, Nutkum mu bağlandı, kafes mi dardı? Konuşmaya aciz kaldı dillerim. Ben garibin dostu, kimi kimsesi, Kalben uzaklarda kısıktır sesi, Şu hayat vefasız, ömür hevesi, Savurur rüzgarlar serper küllerim. Bazen bana inat küsmekte hayat, Bazen iflahımı kesmekte hayat, Haksızlık önünde susmakta hayat! Çaresizdir bitap düşer kollarım. İnsan yaşar deriz hani insanlık, İnsanları sanki ölmüş bir anlık, İnkâr edip dersek bize karanlık, Yalanı ortaya döker sellerim. Emircan güçlüden yanasın dünya, Umutlu olursan kalırsın yaya, Çay içmeye gider iken el aya, Bizler baka kaldık boştur ellerim. 23.9.2024 Emir Şıktaş |