YİNE GECE YİNE SEN
yine gece
yine sen yine çözülemeyen bilmece üzerime çöküyor yalnızlığım nice nice içimde fırtınalar, boranlar meçhul bir imgeye kanat çırpıyor ceviz kabuğunu dolduramayanlar bu ruhsuz şehrin sokaklarında kavrulan fındıklar değil, bedenlerdir birde yanıtlanamayan nedenler öyle mecalsiz ki biçilen yürekler uçurulan kelebekler öyle mecalsiz ki bir türlü üstesinden gelinemiyor avuntu yok, umut yok kepazelik midir sevmek ? yoksa severken imkânsız mıdır ? vuslatı yakalayabilmek hicran lal, mevsim güz, her şey görgüsüz mü görgüsüz yine boynunu büktü vakitler, öksüz |
ömrünüz çok kaleminiz daim olsun