Sana Küskünüm baba!
Ben sana küskünüm Baba!
Evet sana hem de yürekten! Küskün ve kırgınım Baba! İnşallah, anlıyorsundur bu sitemimi, Baba! Çunki, bunca zamandır sen yoktun hayatım da! Biliyor musun?Benim en iyi arkadaşım! Dert yoldaşım hep kendim oldum! Sana göre belki: çocuktum! Küçüktüm! Cahildim! Bazen beni unuttuğunu... Çoğu zaman beni önemsemediğini biliyorum! Ama unutma! Ben senin çocuğundum Baba! Senin canından! Senin, kanından olan! Bir canım ben! Beni görmemezlikten gelmen! Hep canımı acıttı Baba! Sensizlik, sokakta, okulda, gittiğim her yerde... Bulunduğum her ortam da beni boynu bükük, yaptı... Gözlerimden yaşlar aktı! Bunca zaman, senin ilgisizliğin içimi yaktı! Baba! Ben bunları yaşarken sen neredeydin? Belki umrun da değildim! Belki, keyfi, bir yerler de geziyordun! Belki de, yiyip, içiyor, eğleniyordun! Bir elin de sığara, umrunda olmuyordu Dünya!j Oysa, ben! Her gece korku ve endişe ile gözlerimde yaş! İçin için ağlıyor... Dualarima sarılıp yatiyordum! Sensiz, sessiz ve yanlız! Her gece, tek dayanağim! Dualarım, ümitlerim ve hayallerimdi... Gündüzleri ise Hüznüm, dertlerim ve sabrım aynı kefedeydi! Ve ben: küçükken konuşaşabilseydim eğer! Hirçınlaşmayıp anlatabilseydim kendimi! Ve sen bencillik etmeyip, eğer dinleseydin! Terk etmeseydin beni! Bir Baba olarak! Ne pahasına olursa olsun! Asla bir küçük çocuğun terk edilmeyeceğini bilseydin! Onda ne tıranvalar yaratacağını bilseydin! Anlaya bilseydin beni! Şimdi, yüreğim de, dualarım da taşımazdım seni! Çünkü, senin yokluğun daki, benim, benliğime... Kocaman bir hiçlik açtı! Hem de kapanması zor, ve derin bir yara gibi... Acısı içimi, kapladı! Yüreğimi uşüttü! Bedenimi bir habis hastalık gibi sardı... Senin yokluğun beni, öksüz bıraktı! Senin, ilgisizliğin... Senin arayıp sormayışın! Beni yanliz, kimsesiz, ve boynu bükük bıraktı! Öz güvenimi yok ettin benim... Hep birine veya birilerine bağımlı yaptı... Kendimle ilgili kararları hep başkaları verdi! Çünki ben, sahipsiz ve yanlızdım! Çunki, başkaların gözün de ben Babasızdım! Bu durum bir hiç oluşun kabullenişi idi ben de! Çunki, sen yoktun! Çunki sen umursamıyor ve sahip çıkmıyordun bana! Unutmuş, terk etmiştin beni! Tek tesellim duâ’ları dilimden düsürmemek! Yüreğime mesken tutmaktı... Belki de o, zaman sana anlatmaya çalışsam! Anlatamazdım! Çunki, ben küçüktüm! Sen de anlamazdın! Çunki, sen de sorumsuzdun! Kafandaki duşüncelerinin mana alemindeki yansımasını hep merak ettim!... Hep bu güne kadar, yorgun bir yüreğin duasını taşımaya devam ettim ben... Belki olur ya... Babam gelir, sımsıkı kucaklar diye! Başımı okşar, yanağımdan öper, içime doya doya kokusunu çekerim diye bekledim! Olur ya, bir gün ansızın gelir sübriz yapar! Elimden tutar, çarşı pazar gezdirir... Okula götürür, harçlık verir diye bekledim!... Oysa ben, yine köşelerde başı öne eğik... Gözü yaşlı için için ağlıyordum! Ve geceleri yüreğime huzur ve mutluluk versin diye... Benimsediğim dualarım ile başbaşa kalıyordum!... Hep inşallah! Dualarım, Kabul olur, Babam gelir kucaklar beni diye... Hep bekledim! Günlerce, aylarca, yıllarca... Umutlarımı, özlemlerini hep bir birine ekledim! Bir köşe de kabul olur diye bekledim! Ama, olmadı... Gelmedin! Belki de, olmayacak bir duaya amin demişdim! Belki de, kabul olunmayacak bir duayı taşıdım,! Kabus dolu gecelerden sana... Ama ne yaptıysam da?... Ne ettiysem de, halen kaldıramıyor yüreğim sensizliğin sızısını... Dinçer Dayı |