Sakallı sahtekar
Yaşına baktık!
Saçına sakalına hürmet etlk! Kendini bir şey sandık! Her dediğini kayıtsız şartsız tasdik ettik! Peşinden karanlıklarda kaybolup gittik! Insan olma duygularımızı yitirdik! Yüzüne sözüne yoluna lanet olsun! Harap olduk! Hayata başlamadan bittik! Ekmeğimize, aşımıza ortak oldun! Yoluna izine lanet olsun! Akıl saçda, sakalda sanıyorduk... Gerçeği görmeyip hurafe kanıyorduk! Din, Allah kitap, Kur’an diyordu! Ağzından ballar akıyordu! Bu, gün ise... Dün dündür... Bugün bugündür... Bu bir hayatın gerçekleri diyorsun... Şimdi parayı bulunca, hemen değişiyorsun! Soyuna, sopuna kılığına lanet olsun! Emek etmeden! Alın teri döküp, çalışmadan! Ekip, biçmeden! Ağustos böceği gibi, yan gelip yatarak! Emek harcamadan yiyip içmek için! Saf ve inanmışları, yolup, soymak için! Zehirli fikirlerini her bir yana yaymak için! Yılan gibi zehirlisin! Diline lanet olsun! Senin İnsan olduğun nerenden belli? Çayırda, tarlada anırır gibi bağırırsın! Ağa önünde dört elli bir eşseksin! Seni yalancı, sahtekar... Seni dolandırıcı... Senin çaputuna çuluna lanet olsun! Dinçer Dayı |