KUMSALDA
Sular çekilirdi kıyılarımdan
Açıklarımda kısrak fırtanalar kopar çakıl taşları gözlerin vururdu sahile beyaz atlar koşardı içimde dört nala nefes nefese öpmelerin ağzımda boğulurum kumsal çekilirdi ayaklarımızın altından dalgalar dövünecek yer arardı kendine mavi kırılır katlanır nedensiz incir ağacları incisini döker ar ader yengeç tedirgin bakışlar telaşlı kaçışlar içinde bulurdu kendini şimdi ahşap yalnızlığımla ben baş başa kumsalda eşi yok ayak izimin ekose yalnızlıklar çizilir düz beyaz çizgisiz kağıda gecerim senden kum gibi dağılan gülüşünden |