Ah çocukluk kalbim!
Bir zamanlar küçüktüm,
Küçücüktüm. Koşunca, ürkek ceylanlar gibi Hızlı hızlı çarpardım. Demek ki çıktığım yokuş Gerçekten dikti. Ah Çocukluk kalbim; Gözleri sahili dövercesine bakışlı, dalgalı deniz gözlüm, Övülünce sevilince Yüzü kızaran beniz yüzlüm, Asabiyet yüklü titrek ellerim, Rüzgarın uçurduğu Kızların kaçırdığı Hayallerin dolandırdığı Çocukluk kalbim.. Ne acılar tattı, Ne fırtınalar atlattı, En çok da inkisarlar ağlattı. Dudağı yok tu sanki anlatsın Dinleyeni yoktu ki anlasın Yine de o anlattı; kendi dinledi Çığlıkları kayboldu göğüs kafesinde. Bir sevmek vardı hevesinde. Sevilmek vardı hevesinde Kızarıklık bekledi benzinde. Ah çocukluk kalbim; Yeislere galip kalbim Olgunlaştı yeşilsiz arada bir efkarla hüzünlendi ritmiyle sildi gözyaşlarını. Bindi ümit atına Meçhul yarınlara dörtnala Koştu aklınca Çıktı yuvasından ağır ağır Yaz gecesi dolunayı gibi Bulutlardan seke seke, Gözleri yaşlar döke döke Olsa da alem sağır Aynı tondan şarkısını söyledi ağır ağır. Kah coştu nihaventten, Kah da hüzzamla inledi. Kendi söyledi, kendi dinledi. Hayalleriyle mazisini demledi Söyledi ha söyledi ama kendi dinledi. Ah çocukluk kalbim; İyice bu duruma alıştı Artık dünya böyle dedi kendisiyle barıştı. Çağlayanlar gibi coştu, taştı, Fırtınalı denizler gibi çılgınlaştı. Dahası kendisiyle inatlaştı.. Ah çocukluk kalbim; Bir gün duracak, biliyorum. Çıkamadığı yokuşlardan inerken Bir gün duracak biliyorum Çır - pı - na - rak . . . Fatih EFE |
en küçükşeyden mutlu oluyoruz...
.içinizdeki çocuğun yaşaması dileğimle...mükemmeldi