HicranHicran Dayanılmaz bir haldır, ey gönül engine Sevdiğine sevindin, düştünmü dengine Yine hüsran gecende, ay karanlık yine Güz rüzgarları esip, yapraklar düşende Turnaların göçüne, mevsimler bahane Yakma garip gönlünü, yok işte daha ne Demi devranın geçer, boşalır meyhane Bekleme bitmez çile, o ıssız gülşende Kokusu geçmiş güller, sarılmaz dalına Çiçek çiçek gezinsen, ballanmaz kovana Kapanırsın mahzene, o mutsuz yuvana Kanarsın, dikenlerin, kalbini deşende İçindeki gurbetin, sılası bulunmaz Yaşarken ölenlerin, salası okunmaz Araf-ta duranları, taşlama dokunmaz Kaf dağa uçursanda, oturmaz köşende Gömülürsün maziye, karalar bağlayıp Dertliler dergahında, dervişçe çağlayıp Kim anlar ki halinden, kendin paralayıp Ne sevdalar mecnundu, kerem ateşinde Coşkûnî |