Şehrin SokaklarıŞehrin geceleri ürpertiyor beni Havada rüzgârla sarmaş dolaş Ağır bir karbonmonoksit kokusu Sızlatırken burnumun direğini, Arka sokaklardan gelen çığlık sesleri Alıp götürüyor tüm benliğimi. Yürüyorum şehrin sokaklarında… Yavaş adımlarla, Gittikçe yaklaşan öksürük sesleri. Unutamam, Sokak lambasının ışığında gördüğüm O yüzdeki, derin çizgileri Ve nasırlı elleri… Karton değil de taşıdığı, Sanki dünyanın derdi gibi. Uzakta değil, Hemen birkaç sokak ötede Bir kâğıt mendil tutuştu elime Abi alır mısın dedi? Titrek bir sesle. Ne işin var çocuk! Gece vakti Şehrin sokaklarında? Bir dilenci oturmuş köşe başında Önünden asaletle geçiyor, Yüksek topuklu ayakkabılar. Takır tukur. O sesle irkildi garibim Adeta konuşuyor, dilenciyle ayak sesi Diyor ki: sen bir taraf, ben bir taraf… Yürüyorum şehrin sokaklarında… Siyaset ve aşk yazılı duvarları Önünde, madde çeken gençler. Çöp konteynerinden fırlayan Toz yumağına dönmüş Sokak kedileri, Hepsi de yordu beni Yürüyorum şehrin sokaklarında… Bir çığlık gibi yükselip, Garda uyuyan evsizlere aldırmadan Kalkıyor, 22:05 treni. Haykırıyor sanki Çaresizliğin girdabında Olan bitenlere isyan eder gibi Duyuyorum şehrin sokaklarında… |