BONCUK TANELERİ GİBİ…
Sonra;
Saçılırsın ortalığa, Boncuk taneleri gibi, Sır dediğin sözler dillerde yayılır, Toplayamazsın, Haklı olsan dahi, Anlatsan boş, ikna edemezsin. Zamana yenilirsin, İsyana gömülürsün, İnkara yönelirsin. İntikam hırsıyla fırsat kollarsın, Kızarak söylenirsin. Ne yöne gideceğini bilemeyen, Yetim kuzusun, çaresiz, Dağılırsın ortalık yere, Boncuk taneleri gibi… Rüştünü ispatlamadıysan Ayak uyduramadıysan düzene, Masum, sessiz olduysan, Şoran otu gibi yapayalnız kalırsın, Her gören hayvan bir dalını koparır, Tuzlu şoran derler adına, Aslında ne tadın kalır ne tuzun, Bakmaz kimse suratına, Kıraç dağ yamacında yaşayan, Yağmur suyuna hasret, Heyecansız isteksiz beklentisiz, Başı boş adamlar dolaşmakta sanki, Ağrı Dağı eteğinde sere serpe, Kavurucu güneş döver tepeden, Her canlı bir yudum su peşinde, Yorgun, tedirgin, darmadağın, Boncuk taneleri gibi… Kartal süzülmekte gökten, Kızgın Korhan’da serap görmekte, Bir Kurt koşturur nefes nefese, Aras nehri kupkuru susuz, Domuz, Çakal, Ayı, Tilki ulumakta Iğdır gecelerinde, Dolunay çıkmakta sakince, Gecenin serin rüzgârı esmekte, Uyu dizlerinde yalçın kayanın, Sönsün içinde varsa yanan volkanın, Sabırdan bir gün patlayacak Ağrı Dağın Dağılmış dileği Emircan’ın, Boncuk taneleri gibi… 08.08.2024 Emir Şıktaş |