Kendimle Yan Yana
Kendimle Yan Yana
Yürüdüm, ormana doğru Halbuki, ormana girişler yasaklanmıştı Ama ben, zaten ormanın içindeydim ki Yürüdüm aldırmadan Zaten kulaklarım az duyardı Güneydoğudan kalma Yürüdüm kendimle yan, yana Yürüdüm sohbet ede, ede Küçük Gürlek, Büyük Gürlek Ve Asar Kalesi Çocukluğumun geçtiği yerlere baktım Küçük bir iz bile kalmamıştı Tarla gibi sürülmüştü, dağ bayır Sınır hattı gibi dikenli teller vardı Yıkık viraneler görünüyordu Uzaktan Kapıları yıkılmış, sıvaları dökülmüştü Sinan dayı, Ahmet dayı, Çakır Mustafa’dan kalma Yorgun amma ayaktaydılar Çetlemik ağaçları kızarmıştı Telin öteki ucunda Belki üzgün olduklarından Belki de kızgın olduklarından Bilemedim Yürüdüm kendimle yan, yana İkimizde üzgün, ikimizde sessiz... |