Keşke, aşkta Ayrılık olmasa...
Keşke, her şey iki dudak arasında olsa...
Bir bakışına, bir gülüşüne kurardım düşlerimi... Bir bakışına günlerimi... Bir saatine yıllarımı... Hiç tereddüt etmeden verirdim... Ömrümden, ömrüne... Belki kalbinde aşk çiçeği biter... Belki de giderdim, ta uzaklara bu diyardan... Bir türlü vazgeçemediğim, şu aşkınla tutuşturulan kalbine... Ne yollar inşaa ederdim, kalbinden kalbine... Hoyratça, boşu boşuna geçiyor zaman gözlerimden... Utanan ve boşa geçen yıllarımın, hazin bakışlarınla Sensiz bir gün daha bitti bugün... Yine sensiz... Yine yanlız vedalaştım geceyle... Yine yalnızlık vurdu gecelerime... Keşke dediğim bir anda... Yalnızım yine... Yine sensizim bir başına... Keşke, bu uzun ve engebeli yolların... Mütavazı bir adı olsaydı... Keşke, acı tadı ayrılıktan çok uzak kalsaydı Keşke aşk dediğimiz şu güneş Bir el uzaklığında Ya da bir dudak arasında... Hep yanımda... Yanı başımda yansaydı.. Gönlümden yağan bir yağmurla Şu gözlerim ıslanmazdı... Geceye düşerdi, sessizlik... Sen yoktun hiç bir zaman Şu karanlığın en amansız gözyaşlarıyla Ay ışığına çökerdi dizlerim Biraz aydınlık, biraz karanlıktı kalbim Belki de dilsiz bir serzenişti haykırışlarım Tüm imkansızlığımın çaresinde En güzel düştü belkide ıslak bakışlarım... Dinçer Dayı |