Ses ver kızım., hadi kuzum
Seni çok özledim kızım!
Sesini özledim kuzum! Gülüşünü özledim canım! Kokunu özledim yavrum! Telofon ettim... Yine, açmadın! Oturdum üzüldüm, kırıldım içerlendim! Neden? Niye? Diye kendime hayıfladım... Üzerime bir ağırlık çöktü, oracıkta uyumuşum! Dalıp gitmişim... Bir ara rüyama girdin kuzum! Halini pek iyi görmedim, yavrum! Damla damla yaş oldun doldun gözüme kızım... Üzüldüm, kahroldum bir tanem! Elimi uzattım özlemle... Ama sırtını döndün bakmadın bile... İsyan ettim yine hasrete... İçimde daralan o, yorgun kasvete... İsyan ettim mesafeye... İsyan ettim gurbete... İsyan ettim araya girip beni kötüleyenlere... Bu rüyayı, pek hayıra yormadım kızım! Yoramadım kuzum! Bilemedim, içim sıkıldı yavrum! Özlemin hala, içimi dağlıyor! Hasretinden yüreğim ağlıyor! Odamı kaplayan bu kâbus beni tedirgin etti yavrum! Burnuma gelen o, güzel gül kokundan! Ruhumu sıkan bu çıkılmaz uykudan! Nasıl çıkacağım bilemiyorum kizım, bu kara kuyudan! Bir titreme ile kalktım bu kabus dolu rüyadan! Sabahı zor ettim kızım! Sanki, sıktı boğazımı gizliden bir el, kuzum! Nefesim kesildi, bir anda... Elim, ayağım buz kesildi! Acaba ecel mi geldi başıma? Esti uzaklardan zalim kara yel! Gögsüme girdi çıkmıyor bu acı yel... Bu hasretin içime işledi... Kalbim ise Inceden inceye sızladı... Hadi, kızım! Hadi, kuzum! Hadi yavrum ses ver! Şu yalvarışlarıma... Dinçer Dayı |