BABA AĞLAMASI
*************BABA AĞLAMASI****************
Ağlaması destandır Baba’ların, Düğüm, düğüm, Kahve falın da çıkmayan. Göz yaşı ırmak, ırmak. Sokak başlarında bulunmayan, Damlasında umut var, Gölgesinde güven, Hayal duvarlarında koyu tenkit. Bir milyar beş yüz yıllık meşaledir. Acısı dolğudur yürek diplerinde har yapan. Baba ağlaması deyipte geçme. Zor günlerin dayanağı, Hayat yolunda tutanak , Ve bir nefes. Göz yaşlarında çağladıgı görülmeyen deryalar. Biber gibi yakar yüreği, Su gibi serinletir yürek yangınını Gölgesi bir başkadır çınar serinligi, Bir başkadır gölgesinde uyunmak, Tadında bir başkalık vardır. Toprağa düşen damla. Döşünde fırtınalar kopar Baba ağlamasının, İlmiğinde duyğular, Bir ayrı duyğudur elden tutması, Ayrı bir duyğudur, “Seviyorum demesi” Dövülen döş damarların da, Yorğun bir çığlık gibi. Temmus’da yangına su, Sokak başlarında ev kapısı, Mutfakta dolu bir tencere, Başında kayğı, Beşik derinliginde uyku, Ağlamak yalnızlıktır. Dağ başında bir taşın yalnızlığı Baba ağlaması. Ağlayan sıvılarında yeşeren, Goncanın dalında avaz, Bülbülün sevdasında hasret, Baba ağlarsa hasret ağlar, Duğular demlenir, Doğum günlerinde sevgidir BABA AĞLAMASI, 19.06.24 / Saat 10,53 – Mehmet AY |