SUSUYORUM BEN ARTIK
Ne etsem,ne eylesem, bu aşka kâr etmedi
Seninle bütün bağı kesiyorum ben artık Hüzne yâr etti Mevlâ, bir sana yâr etmedi Şaşırdım solu sağı, susuyorum ben artık... Gözlerim çağlıyorken deliren Fırat gibi Hayâl oldun, düş oldun, erilmez murat gibi Bir defa gel deseydin, çıkardım Ferhat gibi Delerdim yüce dağı, susuyorum ben artık... Kendimden geçiyordum gül yüzüne bakarken Hep sevdama sığındım sen sevdamdan bıkarken İsmin ile dillenen kalemden bal akarken Senin her sözün ağı, susuyorum ben artık... Aldırmadım aşkınla hâlden hâle girerken Utanmadım gönlümü ayağına sererken Gülümsedim elinle ateşlere sürerken Söndürmedim ocağı, susuyorum ben artık... Tatlı candan geçtim de, yine senden geçmedim Cemâlini görmeden bir yudum su içmedim Taliplisi çok oldu, yüreğimi açmadım Kilitledim otağı, susuyorum ben artık... Her sabah besmeleyle aldığım nefestin sen Yalnızlık zindanında duyduğum tek sestin sen Diyâr diyâr dolaşıp sorduğum adrestin sen Çıkmaz bu aşk sokağı, susuyorum ben artık... Canda cansın dedikçe eza ettin bu cana Aldırmaz tavrın ile getirdin beni sona Yine de son dileğim, kader hep gülsün sana Geldi ayrılık çağı, susuyorum ben artık... Baharın dönse kışa, saçlarına düşse kar Özleyip arasan da, koca dünya gelse dar Tek söz ederim sanma, hem de sonsuza kadar Mühürledim dudağı, susuyorum ben artık... |
Saklı kalmış bir hazineyi bulmuş gibiyim.
Nasıl okumam sizin şiirlerinizi?!..
Bu şiiri keşke şimdi ben yazsaydım diye düşündüm.. Keşke!..
Ustalık payesi kurdelayla olmaz.. Zaten ustalara kurdela takmak yakışmaz..
tebriklerimle..