Hesapsız, kitapsız geçen zamanın;
Çözülmez düğümü, işe bak hele…
Efkârlı kanunun dertli kemanın;
Gözünden dökülen yaşa bak hele…

Hicran ocağıdır, düşüp, yandığım;
Goncadır, gül olur bilip kandığım;
Bir güneş doğumu bahar sandığım;
Yıllardır bitmeyen kışa bak hele…

Başımda dolanıp durandır hicran;
Kapıma zamansız vurandır isyan;
Harfleri kederim cümlesi hüsran;
Mezarım başında taşa bak hele…

Geceler sabaha küstüğü zaman;
Sabır fırınında piştiği zaman;
Yorulan omuzlar düştüğü zaman;
Önüne eğilen başa bak hele…

Diline son sözü ‘Vur’u saklatıp;
Devriye çıkarır, kalbi yoklatıp;
Kınında harami hançer bekletip;
Orduya emreden kaşa bak hele…

Halimi dil ucu yalandan sorar;
Aklıma hükmeder fikrimi yorar;
Gündüz hayalime pusular kurar;
Haddini bilmeyen düşe bak hele…

Ali ALTINLI – 07.06.2024
Saat: 11:47