SENİN OLSUNSarı, mavi yeşil renkler içinde... Bana siyahı ver al senin olsun. Sen gül: beni bırak cenkler içinde... Biber benim tatlı bal senin olsun. Kışa çevirince bahar yazımı, Kolay mı oluyor haset hazım’ı ? Sana miras koyam antik sazımı... İster isen yere çal senin olsun. Üzerimi toprak bürüyorken ben ! Gömülüp makberde çürüyorken ben ! Ebedi aleme yürüyorken ben... Dünya denen çürük dal senin olsun. Hayal dünyasında iplik eğiren, Beş kişilik yiyip içip geğiren, Çıkar dendiğinde gözü seğiren... Ben dürüstüm yamuk hal senin olsun. Böyle devam etmez bozulur gayda... Ecel denen olgu ortak bir payda. İki, üç gün daha sırça sarayda... Gününü gün edip kal senin olsun. Zamanı ileri itmem diyorsan, Yaşlanıp eriyip bitmem diyorsan ! Beyaz bez yüklenip gitmem diyorsan... Dünyalar dolusu mal senin olsun. Haberin yok ise yerin altından... Geri durma nefsin hiç bir haltından. Gemiler gümüşten, rıhtım altından... Deryalar dolusu sal senin olsun. Ecel getirince seni oyuna... Yatarsın toprakla koyun koyuna. Cumali cennette bağla boyuna... Misk-i amber kokan şal senin olsun. |
Hayırlı Cumalar değil üstadım