DOST
DOST
Dostum var diye güvenme ey can. Düştüğünde ilk o terk eder seni. Hele birde başın derde girince Ne kelamı kalır ne selamı Karşına alır sana yapar kelamı Yumruklar çarpışır çatlar dostluğu. Dara düşmeyesin ey can Ne makamın kalır nede sahtekâr dostların. Unutma ey can olanları, oyunları Dara düşmeyince tanıyamazsın bunları. Bu zaman kötü zaman, köçekler zamanı Herkes her şeyden şikayetçi. Dost dediğin menfaat, makam bir avuç yalan. Dost dediğin bir ceviz fidesi ekecek kadar yalan. Kimler geldi kimler geçti hepsi yalandı. Şimdi birazda varın siz oyalanın. Han sahibinin vaadi vardı. Nice han nice dost geldi geçti. Sakın ha dara düşmeyesin ey can. Nice küheylanlar nalları değişti geçti. Yoksa yüzüne her güleni dost mu sanırsın. Birgün dara düşünce sende anlarsın. İşte o zaman dostunun ne kelamı kalır ne selamı. Yalan dünya ne bozlak tanır nede seni. Bir avuç kara toprak sadık yârin bilesin. Bir avuçtur dostum diyebileceğin. Yalan dünyada yaşamak yiğide yüktü. Dost dediğin engerekler, hep yüzüne gülerdi. Manastırlarda nice oyunlar oynar köçekler. Bunların etekleri renkli, dilleri çatallıdır. Renkleri gibi dostlukları da hesaplıdır. Her yüzüne güleni dost sanma ey can. Köçekler güler yüzlüdür bunu unutma. Ezan vakti yaklaştı bırak ahı vahı Han sahibi bilir derdi dermanı Maaşuk olsan ne yazar şems olmayınca. Hallacın bedenini dosttan atılan bir gül yaralar. Dost dediğin gökteki yıldızlar gibi parlaktı. Ne makam ne kelam. Sıcak bir merhaba açılan sıcak bir kucaktı. Unutma ey can dili ile yüreği bir olmayanı Dostum sanıp ta açma yaranı Maskeler takmış erkeği, kadını. Her yüzüne güleni dost sanma tanı Bu devir o devir değil Ne han kaldı ne hancı Dost dediğin ince bir yalancı. E.Balta |