Oğluma
MEHMED’İM
Bel vurdum da toprağına devranın Bir karış yer ekemedim Mehmed’im Kervan dizip çıkariken seyranın Güller bile çekemedim Mehmed’im Aradığım neydi bayramdan bayrama Heybene gamın koy, ne ile dola Dün olan acep bugüne varm’ola Ben beni hiç seçemedim Mehmed’im Yüzün görenler ağlamaz dediler Zülfün teline bağlamaz dediler Durgun deryalar çağlamaz dediler Bir dem olsun gülemedim Mehmed’im Çayırda kuzun, gamda tuzun mu var Gülşende nazın, inler sızın mı var Sofrada azın, kara yazın mı var Ben bu işi çözemedim Mehmed’im Saymaz oldum amma ki hep beştiler Bahçemde ektiğim bir bir eştiler Kırk bohça dürdüğüm sırrım deştiler Senden gayrı açamadım Mehmed’im Dün doğdum da bugün erdim yaşıma Geçti ömrüm benim yağdı karlar başıma Adım yazmaya kalkdım mezar taşıma Noktasını koyamadım Mehmed’im Baca tütmez ot bitmez yerden geçtim Kokusun süremedim gülden geçtim Talan olmuş hanem serden geçtim Vurmayınan ölemedim Mehmed’im Alim der açma kimseye nârını Kebâp olsa da derûn u zârini Serme meydâne canlar pazârını Kâm almışa satamadim Mehmed’im (Oğluma) |