GARİP Mİ GARİP
Hastalılar çeşit çeşit,
Günümüzdeki ‘grip’ garip. Doğan çocuk sanki reşit, Atılan bunca ‘trip’ garip. Akrabalar akrep gibi, Ev, aile, ‘bakılan’ garip. Görünüyor şirkin dibi, Hep gaile kılan garip. Hayâ gitmiş edep kayıp, Tayt, şort, etekle ‘slip’ garip. Görmeyince kimse ayıp, Şehvet kokutan ‘klip’ garip. Yeminlerle ant içilir, Türlü renkte yalan garip. Duyarsızlık tez geçilir, Hiç sokmayan yılan garip. Ölüm gündem dışı kalmış, Ahiretsiz her ‘plan’ garip. Dört ayaklı merkep malmış, Sırtta duran ‘palan’ garip. Üste çıkan gaddar zalim, Her kimse de ‘falan’ garip. Eğitimsiz sürer talim, Ha falan ha filan garip. Binilen dal kesilir mi? Daldan düşen ‘keriz’ garip. Zengin kolay ezilir mi? Fakiri vuran ‘kriz’ garip. Tavuk gibi yolunarak, Tuhaf şekil ‘tıraş’ garip. Köşe bucak dolanarak, Çöp almayan ‘faraş’ garip. Yapılan işler hileli, Kazanç için ‘telaş’ garip. Şeytanda etek pileli, Alev için ‘talaş’ garip. Bina çürük temel batak, Kullanılan ‘kalas’ garip. Batmakta kuş tüyü yatak, İhtişamlı ‘palas’ garip. Firavunlar çokça azdı, Yol açmayan ‘asa’ garip. Küffar fazla, mümin azdı, Hak olmayan ‘yasa’ garip. Cinsiyetler şimdi farksız, Dişilikle ‘erlik’ garip. Su, yolunu bulur arksız, İsabetsiz ‘terlik’ garip. Hızlı akan yol bulanık, Anı birikmez tren garip. Güzergâh epey dolanık, Yer tutmayan fren garip. Gerçekten tıp ilerledi, Ama onmaz ‘illet’ garip. İnsanlıksa geriledi, Ders almayan ‘millet’ garip. Tüylerimiz diken diken, Kıl kesmeyen ‘jilet’ garip. Cennet varken cinnet diken, Cehenneme ‘bilet’ garip. Hassas gel beni as deyip, Danışıklı ‘oyun’ garip. Sığır içinde meleyip, Yuvarlanan ‘koyun’ garip. Geçim derdi evi sardı, Naçar ‘ana-baba’ garip. Dünya artık hayli dardı, Rıza ile ‘heba’ garip. (HAS) |