İHANETİN GÖZYAŞLARIDoyumsuzca seviyordu onu, Yıllarca beklemişti geçtiği yolları, Döndüğü köşe başlarını, Kaç defa geçti o sokaktan, Kaç defa geçti penceresinin önünden, Gözlerindeki hüzün, Kadının perdelerine düşerken, Yalnız odasında bir mum alevi, Cılız kelimelerini aydınlatırken, Düştü kâğıtlara sevinin şiiri, Bir şiir getirdi onu, Takıp rüzgârın peşine, Bilmiyordu kimler vardı, Sevdiği kadının geçmişinde, Nice şiirlerin ardına düşüp, Sundu ruhunu bir kaleme, Her şeyi kabullendi adam, Neşter atsa da sevdiği yüreğine, En arzulu sevişmelerinde bile, Bakarken onun gözlerinin en gerisine, Aklını kemiriyordu, Gözlerindeki ruh kimin, Neden kendini bulamıyordu, Seni seviyorum cümlesinin, Bini bir paraydı dudaklarında, Sevdiği kadınının, Acıdı aşkına, tarifsiz sevdasına, Kendine acıdı bir an, Neden sonra canlandı birden, Küllenen aşklar vücut buldu, Sabah öperek işe yollamıştı, Yol alırken huzurluydu, Bir an özlediğini hatırladı, Geri döndü habersizce, Ona şiir yazdığı masasında, Şiirler imzasını atmıştı geçmişe, Duruyordu tomar tomar, Usulca yol alırken sevdaya doğru, Yükseliyordu çığlıklar, Şiirler ateşte buldu sonsuzluğu, Yüreğinde tarifsiz acılar, Kadını kanter içindeydi düşlerinde, Gözlerinde başkasının izi var, Dudaklarında başkasının ateşi, Ne yapacağını bilemedi, Sustu uzun uzadıya, Düştü ayaklarının altından sevda, Ve bir tekme attı, Çıkarken ebedi bir yolculuğa, Aktı ihanetin gözyaşları, BAKİ EVKARALI NOT: YORUM HAZIRLANMAKTADIR. |