aşk hokkası
sevgi denizinin üstünü küçücük bir cümle tüketerek
masum masum senden mahrumun fena hallerimde mahrumiyete emhal olan ahvalleri tek tek titreterek ürkek korkak varlıkları üst üste terkine terfi ettirerek yıka yıka kıra kıra yaka yaka kaldım kendi hallerimde neyi hediye ettin ki sensizliğin sığmadığı şehirlerimde bütün şehri gezip sana yakışacak bir köşe bulamamak aşk hokkasının kapağını küçücük bir cümle tüketerek imkanı dahilinde var olan varlık olmayı bile terk ederek emsalsiz tariflerin ifadelerini değiştirdin şehirlerimde nereye sığabilirsin ki gelsen yalın yangınımı üşüterek kaç sel ihbarnamesine namzet adaysın şehirlerimde bütün şehri gezip sana yakışacak bir köşe bulamamak şiir kadar sessizliğim şehir kadar gürültülü kalabalığı yokluğun her izdüşümünde senden noksan çoğaldığı aşk hokkasının üzerini gönül kumaşı çekip çekiştirerek neyi hediye ettin ki sensizliğin sığmadığı şehirlerimde bütün şehri seninle gezip sensiz kuytu köşe bulamamak |