GÖK TENGRİ'M...
Yosun tutmuş yürüdüğüm kaldırımlar
Paslanmış kilitler, boyasız kapılar Nice asırlık anılar gömülmüş Suskun ve yorgun taşlar altına Terk etilmiş liman misali hurda arabalar Dört mevsim baharın bereketi vardı Şimdi kuzgunlar dolaşır kentin semasında... Mehtabı izlerdim sokak lambasına yaslanarak Şiirler saçılırdı semaya yıldız yıldız. Manolya kokuları sarardı her bir sokağı Güneşin her doğuşuna selamlaşırdık Kuşlar cıvıl cıvıldı yemyeşil dallarda Ölü toprağı serpilmiş sanki Anadolu topraklarında gülmüyor yüzler... Çölleşiyor gönüller, sevgisiz yürekler Hayaletler dolaşır caddelerde O güzelim yılları alıp götürdü haramzadeler Ne samimiyet kaldı, ne dostluklar Korkar olduk dolaştığımız mekanlarda Gözü dönmüş hergeleler Çocuklara, kadınlara tecavüz eder de Adaleti iğdiş edilmiş mahkemeler ’’serbestsin’’ der! Karatılmış bir ülkede mutluluk bulunur mu? Sevdam diye sarıldığın yalan, derdi paradır Nerde kaldı ömürlük aşklar Satan satana, öldüren öldürene Pas tutmuş vicdanlardan bekleme medet Tüm hasletleri yok etti kravatlı züppeler Anlamadım; nasıl asımın nesli yetiştirecekler Kanım çekildi, her karışım işgale uğradı Çaylaklar bekliyor son nefesimizi Gök Tengri’m! Bize Türk başbuğ nasip eyle!.. Zafer Direniş ... |