HİSLER, SİSLER VE SESLERŞu duvardaki iki saz Hep yanyana olmak ister Teller deli avaz avaz Yâr elinde çalmak ister Bir duvara yaslanırım Curam elde hislenirim Aşkla kalpten seslenirim Dil seninle olmak ister Biri büyük biri küçük Asıldık bir dara düştük Darında bir nâra düştük Can cânânı bulmak ister Sanki ıssız bir adada Yapayalnız bir odada Eremeden biz murada Ne ölmek ne kalmak ister Divanın yanında cura Tellerine vura vura Neredeysen beni ara Kâlp yanında olmak ister Kalp seninle olmak ister Gönüller bir olmak ister... *** Her gün yeni aşkla doğdun Gözle gönlü ışka boğdun Geceyi gündüzle kovdun; Gönlüm güneş olmak ister Bakakaldım şaşkın şaşkın Düşe daldım derin aşkın Var mı bencileyin düşkün Yaş gözüme dolmak ister Ay güzelim, çok özledim Gel de yan yana gezelim Aşk ile bade süzelim Kalp can cana olmak ister Boş kadehler dolmak ister Sensiz yaşamın tadı yok Tuz biber acı kahrı çok Gönlümün hiç muradı yok Kan ağlarken gülmek ister Aşığım elimde sazım Geçmez ele, güle nazım Bülbüle döndü avazım Kuş yuvada olmak ister Gül dalında kalmak ister Şaban AKTAŞ 18.03.2024 - 15.55- 16.41 ikindi ezanı Görsel: Şaban AKTAŞ AŞKIN BEŞİĞİ Güneşin ışığı güne eklendi Faturası var mı, yok bir beklenti Tüm çiçekler güneş ile renklendi Tozaran yedi renk gökkuşağımsın Ay ile gün bakar iken yüzünde Yıldızlar saklanır gece gözünde Gülkurusu bulut, umut hüzünde Sen yağmur sonrası gökkuşağımsın Çiy düşen güllerin yüzünde sensin Engin ovaların güzünde sensin Her çiçeğin balı özünde sensin G/özden süzme ışık, aşka bağımsın Hava toprak suyla hareketlendi Yağmur ile her yer bereketlendi Güneşin sofrası gece kitlendi Ekmeğim aşım buğday başağımsın Gözünde güneşin bakar mı bakar Ateşin sönmeden yakar mı yakar Yanar döner kendi içine batar S/en yüksek ateşim; aşk ışığımsın Sana bakınca tutulan nutkumda En acı hüznümde derin tutkumda Aşk güneşim sensin engin ufkumda Dokunamadığım, gökkuşağımsın Sen, aşkın en ince kılcal damarı Gözde güneşinle yaşam umarı Gönül aydınlığı, ruhumun varı Sen gönül köşkümsün, aşk b/eşiğimsin Şaban AKTAŞ 18.03.2024- 08.58 Yine mevsim bahar açtı çiçekler Daldan dala kuşlar uçtu böcekler Şu bendeki hicran bitmez bir türlü Gönlümdeki bahar hep seni bekler S3nde ayrı düşen kalbin nesi var Bir yılda dört mevsim hazan sesi var Sessizliği bozan gamlı yası var Bülbül gül dalında hep seni bekler Elâ gözün her dem ilkbahar olur Aşk ile dört mevsim yıl bahar olur Sensiz yanar gönül kül buhar olur Gönlümdeki bahar hep seni bekler Şaban AKTAŞ 19.03.2024 - 17.30 HASRET ÜMÜĞÜME ÇÖKTÜ Yoktur bir eşi benzeri Dünya güzeli bir peri Son gittiği günden beri Hasret iliğime çöktü Hıçkırıklar düğüm düğüm Zehir oldu her öğünüm Akrep gibi boğum boğum Acısı içime çöktü Ne haldeyim gelip görmez Arayıp hat’rımı sormaz Kurşun sıksan böyle vurmaz Hasret ciğerimi söktü Ayrılığı çeken bilir Kalbine gül diken bilir Ciğerini söken bilir Hasret iliğime çöktü Gelir mi gidenler geri Dönmedi gül yüzlü peri Son gittiği günden beri Hasret ümüğüme çöktü Gülüm gazel yaprak döktü Ayrılık tuz biber ekti Kâlbimi yakıp kül etti Hasret iliğime çöktü Aktaş’in dumanlı başı Yarin elâ gözü kaşı Bakar durur karşı karsı Hasret iliğime çöktü Otururken karşı karşı Hasret ümüğüme çöktü Şaban AKTAŞ 19.03.2024 - 14.52 - 16.16 Türkü yolda geliyor.. YILLAR ÖNCE, YILLAR SONRA Yıllar önce hanım hanımcık kibar Yaşından çok olgun genç kız idin sen Asaletle soydan gelir itibar Tam hanımefendi birisindir sen Kim seni beğenip değer verdiyse Derdi senin derdin ile birdiyse Kader ağlarını böyle ördüyse Benim kadar dertli birisindir sen Yeterki gönüller her an bir olsun Beni kâlbinde bil, ara, bulursun Sen her halûkarda mutlu olursun Nazik mütevazi birisindir sen Beni hep olduğum gibi severdin "Can çıkar, huy çıkmaz" yine seversin Mevlâm ne muradın var ise versin Benden çok daha genç, dirisindir sen... Şaban AKTAŞ 19.03.2024 - 04.04 Görsel: Şaban AKTAŞ ÖMÜR ÇİÇEK AÇAN GÜLDÜR Elin çiçek dalım oldu Dalda gonca gülüm oldu Kalbim dilim dilim oldu Sen gittiğin günden beri Ömür çiçek açan güldür Gül yüzünü bana döndür Gel bu ateşi sen söndür Kül ise aşkın bedeli Giden geri dönmez oldu Ateşim hiç sönmez oldu Yedim içtim sinmez oldu Sen gittiğin günden beri Sensiz geçen günüm küldür Gel yüzümü güle döndür Ömür çiçek açan güldür Gülümsün gördüm göreli Aşığım gördüm göreli Şaban Aktas 17.03.2024 -11.41 Görsel: Şaban AKTAŞ DEPREMSEL AĞIT Bir sabah uyandım, sevdiklerim yok Hepsi hiç habersiz geçip gitmişler Şu yalan dünyanın derdi mi biter Bir başka dünyaya göçüp gitmişler Altı Şubat gece Sıfır Dört On Yedi Deprem vurdu Kırkbin suçsuz can yedi Ezelinden beri dünya böyleydi Ebedî Âleme göçüp gitmişler Ortalık toz duman evler yıkıldı Koskoca binalar yere çakıldı Canhıraş feryâtlar yürek yakıldı Ana baba kardaş göçüp gitmişler Depremler amansız ev yıka yıka Çalanlar imansız can yaka yaka Her şerde bir hayır vardır mutlaka Malzemeden çalıp kaçıp gitmişler Zemin etüdü yok, yok, denetim yok Hani ner’de, eski memleketim yok Aç gezen işsiz, dul, öksüz, yetim çok Soyup, darda koyup, çekip gitmişler Aktaş yine yaslı her gün keder mi Gözü yaşlı her gün böyle gider mi Bu dünyanın kahrı, derdi biter mi Aşıklar bin ağıt yakıp gitmişler... Şaban AKTAŞ 16.03.2024 - 15.41 KENDİNE GÖRE Her istediğin şey münkün olmuyor Evrenin akışı kendine göre Bazan gidenlerin yeri dolmuyor Evrenin yasası kendine göre Her şeye bir şekil düzen veren O Yoktan var ederken özen veren O Güzel bakar isen gözle gören O Ruhunda güzellik kendine göre Kendin güzel isen Alem güzeldir Özün sözün birse kalem güzeldir Gönül yurdun ebed ile ezeldir Dert ile tasası kendine göre Beyin gücü akıl düşünce mantık Ozümüz bir bizim O’na inandık Zerre’i miskal misali bir candık Ömrümüz evrenin kendine göre Düş hızıyla uçtum göklere erdim Guneş ışığında gök idim erdim Canımdan daha çok O’nu severdim Herkesin sevgisi kendine göre Kâlp yandı tutuştu bir tütün oldu Ruhum evren ile bir bütün oldu Başkaca bir beden yok yeri yurdu Bizi yaratan O kendine göre... Şaban AKTAŞ 16 03.2024 - 13.11 - 13.24 Öğle ezani AŞKIN HALLERİ Vefa nedir diye sorsam Cefamı sen çeker miydin Cefayı sefaya yorsam Sen bal kaymak şeker miydin?! Çayda şeker erimiyor Güneş karı kürümüyor Buz tutan nâr çürümüyor Donar iken ya/kar mıydın?! Aşkın türlü halleri var Gönül yakan telleri var Nârdan akan selleri var Gözle gözü yıkar mıydın?! Hele gel sen bak şu işe Gözlerin pür-i pak neşe Gül teninde mor menekşe Çiçek çiçek kokar mıydın?! Ç/evir yönünü güneşe Çiçek olur çıkar mıydın?! Delice severken seni Sen/de beni, ben/de seni Sönmez ateşinde teni Akrep gibi sokar mıydın? Hasret ateşini yakar Akrep kendisini sokar Ölüp dirisine bakar "Enel Hak!" der çıkar mıydın?! Aşksız hayat tatsız tuzsuz Gece gündüz aç uykusuz Ölümden bile korkusuz Sonsuzluğa akar mıydın... Şaban AKTAŞ 13 Mart 2024 - 07.19 Görsel: Şaban AKTAŞ Degerli bir dost için şifa niyetine.. Şiirli/yorum UMUTLA AŞKLA! Kurtulacaksın bir gün Göreceğin güzel Güneşli günler var daha Yaşanmaz hüzünle Gözünde yaşla Diren tüm gücünle Umutla aşkla Karanlığa inat Her sabah güneş Yeniden doğacak Boğacak ölümü Aşk(l)a kurulan kainat.. Senin yüreğin güzel Adın güzel; Hülya Hayâllerin Düşlerin güzel Günlük güneşlik bahar Selam Antalya,dan Şiirle sana özel Sağlıcakla mutlu kal... 15 Mart - 10.52 Ş.A. SELAMI VAR GÜNLERİN Öksürük, hapşırık Hazımsızlık, Mide ağrısı, sırt ağrısı Belde, boyunda fıtık Kabızlık; Nasıl oldu da birden Ortaya çıktı bunlar?! Bunlar... Bunlar... Gençtik, anlamazdık.. Adım adım Yollarında hayatın Şunu alım, bunu alım Hepsi ayrı bun/alım... Çalıştık çabaladık Bazan yeri kazdık; Bazan ağaca çıktık Elimiz ayağımız Beynimizle Dünden bu güne Geleceği yazdık; Sırtımızda taşıdık Tüm yükünü hayatın... Ne kafa kaldı ne beden Gitti giden Önce nine, Ardından dede Şimdi sıra bizde Çoluk çocuk, torunlar Günden güne Artacak sorunlar... Öksürük hapşırık Fıtık değil bunlar Hepsi bir yerden aşina Hepsi tanıdık... ... Selamı var günlerin Bu günden o güne O günden bu güne... Şaban AKTAŞ 19.03.2024 - 09.49 EŞİNİ BUL! Ben çileme razıyım Git ve artık dönme bana Ne talihsiz alınyazım Acılarla " Öl!" de bana! Benimkisi bana yetti Seninkisi sana yetti Nereden sevdim ki seni "Cehennemde kal!" de bana! Bir gün pişman olur musun Yoksa düşman olur musun Yapayalnız kalır mısın "Bir eşini bul!" de bana! Benim derdim para değil Sana sevdam kara değil Öfkedir bu, yara değil; Ne olursan ol! der sana... Kim olursan ol! der sana... Git, dengini bul!" der sana... Şaban AKTAŞ 15.10.2005 KIYAMET ÇAĞI Sermayenin öyle çok ki pisliği Çıkar için kurar bütün dostluğu Bombaların her gün ölüm kustuğu Dünyada olmanın ne önemi var?! Filistin’de canlı insan kalmıyor Nükleer silahlar akıl almıyor Yaşamanın hiç bir hükmü kalmıyor Acep insanlığın ne önemi var?! Ortadoğu’ya bak; ortada savaş Yok sağlam bir bina, taş üstünde taş Çocuklar kül oldu, gözlerinde yaş Acep dört kitabın ne önemi var?! Kutsal kitapların dinsel merkezi Sev der sana, insan olan herkesi Tüm peygamberlerin ilahi sesi Din iman yok ise ne önemi var?! Zebur Tevrat İncil öldür demiyor Öldürüp yiyene yamyam deniyor Küresel sermaye silah deniyor Yenmiyor ki para ne önemi var?! Para Tanrı mıdır, hakkı tanır mı Hak hukuk var ise kul utanır mı Aklı selim olan hiç can alır mı Vicdansız insanın ne önemi var?! Önce kendisiyle barışsın insan Çalışıp, üretip, yarışsın insan Kardeşlik ormanı; sarışşın insan İnsanlığın başka ne önemi var? "Yurtta sulh, dünyada sulh!" dedi Ata Anlamamak bunu çok büyük hata Her gün bomba atıp, can yaka yaka Sanki bir kıyamet çağı demi var Uyuyan kediler uyanır bir gün Bıçak kemiğine dayanır bir gün Yüzün gözün kana boyanır bir gün Bu günün yarını, kemin kemi var... Şaban AKTAŞ 13.03.2024 - 12.37 Görsel: Şaban AKTAŞ YÜREĞİMİN DİLİ Akşama bak Yağmur şimşek dolu Gök gürültüsü Şakır şakır sağanak Sabaha bak Günlük güneşlik Dağılıyor bulutlar Masmavi, umut dolu Senin gibi sevgilim Yüzündeki güneş Hallaç gibi dağıtıyor Hüzünlü bulutları Pamuk ellerin Akşama hüzün olur Sabaha umut Beyaz, güvercin bulut Güne seninle merhaba Günaydın sevgili Günümün şiirisin Yüreğimin dili... Şaban AKTAŞ 14 Mart 2024 - 10.30 *** KINALI BULUT * Durma gözüm önümde Bir bulut gibi yit Ama unutma beni Yağmur ol da yağ yine!.. Yağ yağmur ol Uç bulut ol Gönlümden eksilmeyen Yaralı bir umut ol!.. Gökyüzüne yükselen Kınalı bir bulut ol! Yaşanır mı sensiz Böyle susuz çöllerde Hem gülü hem dikeni Gönlümde gör yağ yine Yağ yağmur ol Uç bulut ol Gönlümden eksilmeyen Yaralı bir umut ol!.. Gökyüzüne yükselen Kınalı bir bulut ol! Tutamadın elimden Göğü tuttu kederim Gökkuşağını kuşan Mutluluk sar belime... Yağ yağmur ol Uç bulut ol Gönlümden eksilmeyen Yaralı bir umut ol!.. Gökyüzüne yükselen Kınalı bir bulut ol!.. ... Yağ kendi kendinden Yağ kendi tenine Bağ kendi kendine Dağ kendi kendine... Şaban AKTAŞ 09.11.1997 (*) Besteli şarkım. Noterce onaylıdır. KARASİNEKLER Bahar gelince havalar ısındı Ortaya çıktı karasinekler Kapı, pencere, cam perde Uçuşuyorlar her yerde Anaçları kocaman; Belliki doğuracaklar Bir iken on, Ondan yüz olacaklar... Hiç düşündük mü acaba Onlar için "Pis karasinek!" diyoruz ama Sinekler pislik yiyip Doyuncaya kadar Temizliyorlar ortalığı... Onlar da bizim için " Bunlar insanoğlu, Çok nankördürler Zehirleyip, vurup Öldürüyorlar bizi, Konup ota çöpe b.ka!" Biz temizliyoruz onları diyorlardır mutlaka... Doğruya doğru, eğriye eğri Yalan değil yani; Doğruluk payı yüksek Gözümüzde ne kadar Büyütüp küçültsek Sinek sinektir, inek inek?! Küçücük bir nokta, virgül Bir harf değiştirirken anlamı Sinekler de değiştirir Yaşadığı evi ortamı Her canlı bir şeyler yiyecek Sinekler olmasa Belki pislik bizi yer?! Sivrisi kanımızı emer, Karası, b.ku püsürüğü Her türlü pisliği Aç(l)ıkta Ne bulursa onu yer... Bazıları da kalkıp şimdi Diyecekler ki bana Bu nasıl şiir; saçma! Ben de derim ki ona; Sinek her yerde uçar Sakın ağzını açma İçine kaçar!!🤣🤣🤣😂😂😂 Yaşasın bütün sinekler benden yana!! 😂🤣😂😂😂 Şaban Aktaş 13.03.2024 - 16.32 İkindi ezanı... |