UYUMAYALIM!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın 1990 yılında yaz tatilinde memlekette bir şekilde icap etmiş ki bu şiiri kaleme almışız. 34 yıl geçmiş üzerinden! "UYUMAYALIM!" demişim o zaman! SONUÇ?
Bu şiiri edebiyat platformunda ve sosyal medyada paylaşmak bugüne kısmetmiş. Sonuç dedim amma, şimdi aklıma gelen bir şarkı sözü "Kimseye etmem şikâyet!" Şikâyet etmiyorum da, "UYUMAYALIM!" a karşı bu kadar UYKU fazla değil mi dostlar? Özellikle bu ülkenin ve Şehrin idarecilerine! Bir öğretmen-şair yüreğiyle daha ne desin! Allah sonumuzu hayr eylesin.
UYUMAYALIM!
Kırk asırlık Türk yurdu Mucizelerle ayakta durdu Gelenler sömürdü gitti Sahip çıkılsa böyle mi olurdu? Torunlar emanet bıraktı bize Bakanlarımız sadece yoktu Bakamazdı çünkü o masum yüze. Hainler dört tarafını yaktı, yıktı Emeksizler, mirastır sanıyordu! * Nutuklarla teselli bulunsa keşke Umarsız kalanları hep kandırırlar Üfürükle çığlığı nasıl da söndürürler! Yangınlar içimde, hep yanıyordu! Körüklerle gidilmez ki yangına! Ulaşalım varlıkta, dünya dengine Kavuşsun bu ufuklar doğal rengine Yaralılar karşımda uyuyordu Yaralar içimde hep kanıyordu! * Namerde muhtaç etmeyelim bu yurdu Kurda, kuşa yem etmeliyim bu yurdu Atalar "övün, çalış, güven" buyurdu! Biz övünürken, düşmanlar uyumuyordu! Ve, şair ne diyordu; Yiyin efendiler..! Onlar da yiyordu! Garibanlar aç sefil, ve uyuyordu! Murat Kahraman Murâdî Ağustos 1990/Antakya (Tozlanmış dosyalardan.) |
biz uyanmaz isek
kimse bizi uyandırmaz
onlara uyanmayacak halk lazım
yüreğinize sağlık