Harun rüya sonu düşmüş yollara
İlahi bir emir var Seydişehir
Bir bulut kılavuz olmuş onlara
Yurdunu buraya kur Seydişehir .

Fabrikaları var tüter bacası
Kuş bakışı bakar bak ılıcası
Nice derde deva var kaplıcası
Gönülden sevdiğim yer Seydişehir .

Yaylasında otlar koyun keçisi
İnsanından çoktur gönül elçisi
Seyyit Harun Veli şehrin bekçisi
Seyyitler şehiri sır Seydişehir .

Yavrusunu saran analar gibi
Sarılıp koklaşan yavrular gibi
Birbirine sadık kumrular gibi
Bulunmaz sadık bir yar Seydişehir .

Sanki bir Filistin ne güzel şehir
Küpesine çıkar edersin seyir
Deli ilahiden çok çekmiş kahır
İhanet edersem vur Seydişehir .

Bağlarında türlü türlü yemişler
Bağrında yetişmiş eren Memişler
Mesken tutmuş seni nice dervişler
Daha nelerin var ser Seydişehir .

Yıllardır özünde durduğun gibi
Harun’u Veli’ye verdiğin gibi
Abdullah kulunu sardığın gibi
Bizi de bağrına sar Seydişehir .

Kimler gelip geçti öz ocağında
Sarıp sarmaladın hep kucağında
Bilmem ne cevherler var bucağında
Daha neyin varsa ver Seydişehir .

Küpenin şarkında bir incisin sen
İlçeler içinde birincisin sen
Yürekleri yakan bir sancısın sen
Seni sevdiğimi gör Seydişehir .

Not: Şiirde adı geçen Deli İlahi Seydişehir’in Kavak köyünden olup , 17. Yüz yıl celali isyanlarının sonucu ortaya çıkan Seydişehir’in namlı eşkiyalarındandır. Kendisi gibi eşkiya olan abisi Deli Süleyman’ın yerine geçerek o yıllarda Seydişehir’de adeta terör estirmiştir.
Ünlü Osmanlı tarihçisi Mustafa Naima tarihe şu notu düşmüştür: Beni İsrail oğullarının Firavundan çektiğini, Seydişehir halkı da Deli İlahiden çekmiştir.
Kendisine karşı gelen bir yeniçeri askerini şehir meydanında asarak sallandırmış, zamanın kadısının sesi bile çıkmamıştır. Öyle ki merkezi İstanbul hükümeti Seydişehir’de vergi toplamak için Deli İlahiden yardım istemiştir.
Kaynakça: Dc. Dr. Ayşe Değerli , SEYDİŞEHİR kazasında eşkiyalık faaliyetleri