KARACA İLE YAKUP HİKAYESİ
Bir zamanlar Okçuoğlu köyünde bir Karaca Kız ile Okçuoğlu Yakup adında bir oğlan yaşarmış.
Okçuoğlu köyü Çukurova’nın kuzey taraflarında Toros dağlarının ıssız bir yerinde Farsaklar Diyarı Kozan Dağı olarak bilinen bölgesindeymiş. Bu köyde okçuluk çok yaygın olarak kullanıldığı için Okçuoğlu köyü denilmiştir. Çok iyi ok kullanabilen bir babanın oğlu olan Yakup’a da okçuoğlu derlermiş. Ok atıcılığının çok ileri düzeyde olduğunu köyün yan tarafında bulunan bir hedeften anlıyoruz. Bu hedef yaklaşık 300 metre civarında olup bir silah menzilinde bulunmaktadır. Bu hedef Ulupınar namı değer İlipınar ve bir çok hastalığa iyi gelen şifalı olarak bilinen bir pınar olup Daş arası denilen yerin alt kısmında bulunmaktadır. Burası daha önceleri bazı deri hastalıklarına şifa arayanların ziyaretgahı olsa da günümüzde önemini kaybetmiş unutulmuştur. Sözünü ettiğimiz hedef de İlipınar’ın alt tarafında yaklaşık yüz, yüz elli metre uzağında bulunmaktadır. Ayrıca hedefin yanında bir türbe bulunmaktadır bu türbenin bulunduğu yerde bir şahıs karşı tepeden yani Goğ Bekir veya Karataş denilen tepeden vurulmuş ama ok ile mi yoksa silah ile mi vurulduğu bilinmemektedir. İlipınar bölgesi geçmişte civar köylüler tarafından kışın biraz daha ılıman olduğu için kışlak olarak ikamet edilen bir yer olduğu bilinmektedir. Bu kışlak bölgesi kısaca İlipınar, Daşarası, Salmandamı. Yanıkseki, Kapuzagazı, Belendam, Koz, Kermit, Karataş ve Fındıklı olarak biliyoruz. Biz yukarıda çok usta okçuların bir oğlu adının ise Yakup olduğundan bahsetmiştik gelelim konumuza. Bir gün Karaca İlipınara at sulamaya gider, pınara varınca orada Yakup’u görür, Yakup ise Kurtderenin Göksu nehriyle birleştiği yerden az yukarı tarafta eski bir han olan Hanın Pınar’ın alt tarafında bulunan Kadirlerin değirmeni denilen su değirmenine buğday götürmüş un öğütülmüş eve dönmek üzere yola çıkmış ve İlipınardan su içmek için mola vermiştir. Atlar birbirini görünce kişnerler azgınlaşırlar dövüşmek isterler ama yularlarından sıkıca tutulur zor zapt ederler ama dövüşmelerine müsaade etmezler Karaca ve Yakup tarafından. Bu hengamede kızcağız çalılara dolaşır ufak tefek sıyrıklar oluşur. İşte o anda Karaca’yla Yakup göz göze gelir ve bir kıvılcım cız eder Karaca’nın yüreğinde ama bu olaydan Yakup’un haberi olmaz. Karaca bu suskun ve utangaç çocuk Yakup’a aşık olur ve ona açılmanın bir yolunu bulur. Yakup’ta hem neye uğradığına şaşırır hem de çok sevinir bir kızın bir erkeğe aşık olması çok güzel bir duygu olsa gerek oğlan tarafından. Bu iki aşık her fırsatta bir tenhada buluşurlar konuşurlar muhabbet ederler, gelecekleri üzere planlar yaparlar ve evlenmeye karar verirler. Bir gün Yakup’un ailesi tarafından Karaca’yı isterler ve Karaca’nın ailesi razı olur ve Karaca’yı Yakup’a verirler, söz keser nişan yaparlar. Bu hadiseden sonra arada bir engel kalmadığı için istedikleri zaman sık sık birlikte olurlar ve güzel güzel vakit geçiriyorlarmış. Öte yandan düğün hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyormuş. Gel zaman git zaman aradan kaç gün kaç ay ne kadar süre geçtiği bilinmez ama Karaca aniden ortadan Kaybolur. Her tarafa haber salınır, Jandarmaya haber verilir her taraf didik didik aranır ama ne izi var ne de Karaca. Bir türlü bulunamaz. Yakup Jandarma tarafından göz altına alınır sorgulanır ama bir sonuç vermez. Sanki yer yarılır içine girerde üzerine kapanır. Ailesi yakınları feryat figan ağlarlar sızlarlar ağıtlar yakarlar ama bu acı suskun utangaç okçuoğlu Yakup’u çok derinden yaralar aklı başından gider, bir deliye döner sanki. ve der ki; Karaca, Yakup’u gider bırakıp Sevdaya düşürüp ateşe yakıp Derdinden deliye döner bu Yakup Sevdiğine şöyle söylüyor aşık. ve şöyle devam eder, KARACA’M Bana sevdalanıp ardıma düşen Sen getirdin beni yola Karacam Bin bir umutlarla olmuştuk nişan Aşkımız bir fala döndü Karaca’m. Her olur olmazdan kaşık mı olur Aşığı olmayan maşuk mu olur Bilmem kız oğlana aşık mı olur Bu aşkta bir hile döndü Karaca’m. Ne bileyim beni seviyor sandım Masumca düşünüp sözüne kandım Ben de sevdalanıp sana inandım Yürek yandı küle döndü Karaca’m. Bilmiyorum bana senin kastın ne Oturup ağladım taşın üstüne Gel de göz yaşımı doldur testine Gözyaşlarım sele döndü Karaca’m. Bütün gizeminle sır olup gittin Anılarda kaldın beni maffettin Karaca Yakup’u yaktın tükettin Bitmiş eski pile döndü Karaca’m. Karaca Yakup 26.01.2018 Devamı var... |