ÇAKALIN HİKAYESİ
ÇAKALIN HİKAYESİ
Çakal meydanı boş bulmuş hava atıyor Gez aslan ortaya dönüp çıkana kadar Dolana dolana diz çamura batıyor Çök aslan kavgaya gelip çıkana kadar Çakal bu kendinden başkasını hiç sevmez Yakınına söver kendi dizini dövmez Benim olsun ister dişler yutarken gevmez Ye aslan ortaya varıp çıkana kadar Ağzı hep açıktır uzanır murdar ete Kaşınır bedeni bakmaz postta ki bite Ne bulursa yiyip koymuyor hiç sepete Kaç aslan tepeye inip çıkana kadar Yıllarca haramı yedi yine doymadı Postu bir köşeye değer bulup konmadı İzzeti nefs gitti baş eğip utanmadı Bak aslan köşeye dönüp çıkana kadar Dağlar benim deyip, ağaya baş kaldırır Her şey benim deyip, aç midesi saldırır Yıkılınca çakal bakalım kim kaldırır Sev aslan öpmeye sarıp çıkana kadar Aslan bir gün gelip dağlarda kükreyecek Çakalı tilkisi korkudan titreyecek Ölüp giden bile mezarda inleyecek Öl aslan gömmeye gelip çıkana kadar Ayyıldız çakalın planını bozacak Tilkiler çakalın romanını yazacak Hesaplar görülüp mezara da kalacak Yaz aslan kazmaya vurup çıkana kadar Mustafa Ali Akbaş - İstanbul |