Son Güzide
Her ne kadar aşkı cahillik olarak görsede
Bir şahsiyete ait unutamadığı gülüşler Sabahın aydınlığını boğan kara bulutlar gibi düğümler En son ne zaman ağladı kim bilir 8’in aldığı ruh, onuda sarmış olacak ki Tuttuğu göz yaşları mürekkebi dağıtırdı Belki Garib gene haklıydı Romantizm cahilliği idi bu ruhu boğan Yanında olmadıktan sonra ne anlamı olacak bu mısraların Uyuyan çiçeğe verilen suyun manası var mı Toprak olmadıktan sonra Akıl varken sevgiye yâr makamı cehennem Yeşil çakar göz alırken yaşama ne gam Be ruhsuz ne yazar çizersin Ne kalemin ne kağıdın varken İkilemlerin bahtsız yalnızlığı sarmış beyazını Siyah almış en güzellerini Asillik imiş Mürekkebi bitmiş güya Bıraktığı yerden almış benliğini gömerken Süzülüp giden yaşın anlamını aramaya çıkmış Hayali yollardan yürürmüş Yürüdüğün yol araftı kaldırsan gözünü arşa Görür idin |
Kutlarım kalemini ve eserini
Gönlüne, ömrüne bereket
Sağlıcakla