BİŞEKLİDüşte kaldı İmam Bağın cevizi, Rahmetli Gurunun Mehmet’in gözü, Devirirdi kağnıdaki öküzü, Hep şanlı şerefli, gülüm Bişekli. Apık Çavuşların ahını alma, İzinsiz malları otlağa salma, Sadettin gibi niyetsiz kılma, Acılı tatlılı, gülüm Bişekli Kerpiçten evinde Sülünün Mehmet, Karşıdan karşıya ses verir İsmet, Kaza ile tüccar Gıcının Ahmet, Kadere rızalı, gülüm Bişekli. Adilin Şükrü de ağır mı ağır, Miralay’ın Bekir’im tellal çağır, Hasbek’in Özdemir sonra sağır, Şakalı yârenli, gülüm Bişekli. Holeyli Sadettin her işi yapar, Bumbalının Haydar her şeyi kapar, Sonra birden ortalıktan da sapar, Hep iyi niyetli, gülüm Bişekli. Topuz Ali de sayardı hep hatır, Kasap oldu Duran kullandı satır, Eşrefin çöt Hakkı koşardı katır, Yeri yurdu belli, gülüm Bişekli. Hacı Paşa da muradına erdi, Hamza Ka her şeye gülüp geçerdi, Delik Mustafa da adam seçerdi, Pekte candan tezli, gülüm Bişekli. Boylu boslu hey gidi Kavalboyun, Olmadı dünyada sayılı koyun, Oğul Emili bile etti oyun, Adıyla çileli, gülüm Bişekli. Go Döndüyle Hamdi gözleri gitti, Oğluna kızına sözleri bitti, Aldıkları kefen bezleri yetti, Soradan pişmanlı, gülüm Bişekli. Yusuf Çavuş Osman dede torunu, Hiç bitmedi Bişeklinin sorunu, Hep yedirdi Musa Kaya varını, Sayın EŞREFÎ de gülüm Bişekli. EKREM GÜRER (YOZGAT 1992) |