İNSAN HER ZAMAN İSTEDİĞİ DÜŞÜN UYKUSUNA YATAMIYOR
İNSAN HER ZAMAN İSTEDİĞİ DÜŞÜN UYKUSUNA YATAMIYOR
Sana sevdalanmakla başlayan şairliğim Her defasında sensizliğe bölünmekten Çarpanlara ayrılıp eksilmeyi Elde var demeyi unuttu bilmiyor musun göçmen kızı. Ve tükenmekte olan şu yitik yaşanmışlığımda Meğer mutluluk sen kadar yakın Mutsuzluk sensizlik kadar uzakmış da bilememişiz Yani demem o ki İçinde bulunduğumuz nimetin kıymetini Ne ben bildim ne de sen anladın Artık bilsek ne çıkar ki Geri getirmek mümkün mü dünü Yada geriye sarabilirmiyiz yaşanmışlığımızı Sence de “ keşkelerimiz” “ iyi ki ” lerimizden daha çok değil mi Bakmaya doyamadığım resimlerin yüzüme gülmese de şimdi Hatta adın eskisi kadar hatırlanmasa da Zannetme ki içimdeki fırtınalar artık dindi Aslında unutmayı Ve maziyle avunmayı öyle çok istiyor ki şu gönül Lakin istemekle olmuyor...olmuyor işte biliyor musun Yani diyorum ki İnsan her zaman istediği düşün uykusuna yatamıyor Ne akıl kadere hükmediyor ne de kader hayata Hayat kendi bildiğini okuyor , Kader kendi yolunu çiziyor Sorsana bir yüreğine Hangi gönül ayrılığı ister ki Ama kader kapıyı hep bu manada çalıyor Oysa umut adına ne hicranlar gebe kalmıştı vuslata Ne mutlu düşlerle uyanmıştık her doğan yeni günün sabahına Hani haziran ayrılık , eylül vuslat ayıydı da Perşembeler günümüz ..bilmem ne uğurlu sayıyıdıya Hani sen herkese benzesen bile Hiç kimse sana benzemeyecekti ya güya Bazen hatırlıyorum da maziyi Yalan oldu şimdi tüm yaşanmışlıklar .. Ve hayatımız.. Şimdi şiirlere konu oldu hikayemiz Yani senin anlayacağın güzelim Yarınlar nelere gebe bilmiyorum ama Biliyorum ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Ve zaman denen cadı yine sensizliğe gebe kalacak Kaşif Kani ERTÜRK Eğitimci şair- Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı |