İşari tefsir ne mi

Sûfînin kalbine doğduğu kabul edilen işaretlere dayanarak âyetleri yorumlaması; mutasavvıfların bu yöntemle yaptıkları tefsirler için kullanılan bir tabir.

Kalbime doğdu"Osman beye Osmanlı devleti lütfedildi bu lütfun sebebi..."Osman beyin Kur’ana saygısıydı.Kur’ana saygı bitti Osmanlı da bitti..."kalbime doğan bu inancın...da esmadır ölçüsü.Kur’anın tefsirinde ölçü esmadır...."ehven-i şerri tesbitin de ölçüsü esmadır...değilse o inanç batıl sayılmış .Reankarnasyon inancı esmanın gücünü inkara ve sınırlamaya dayanır esmanın etkinliğini budamaya dayanır batıl inançtır...tenasüh de aynıdır.Cehennem azabı yetmez mi.tenasüle ne gerek var.cennette makamlar varsa ki var reankarnasyona ne gerek var...günahını sevabı geçenler cennete girecekse reankarnosyok hikmetsiz...çünkü

"Annem için bir arsamı sattım latif bana çok arsa lütfetti..."diye inansam "verdim verdi"...diye inansam bu inançta esma ile kavga yoksa...tefsir sayılmış...Tasavvuf alimlerince...

"Babama hizmete soyundum makamlar lütfetti bana LATİF diye inansam.bu inanç esma ile kavga etmediğinden tefsirdir...

Evet...Sözlükte “bir nesneyi gösterme; bir anlamı üstü kapalı bir şekilde ifade etme, dolaylı ve kinâyeli bir sözle anlatma” gibi mânalara gelen işâret, tasavvufta “maksadı söz aracılığı olmadan başkasına bildirme; ibareyle anlatılamayan, yalnızca ilham, keşf gibi yollarla elde edilmiş bilgi ve sezgi sayesinde anlaşılabilecek kadar gizli olan mâna” şeklinde tanımlanmış

Evet...Deneyle marifet ilmiyle...yapılan ilhamla rüyayla yapılan tefsir de var..Sûfîlere göre Kur’an’da mevcut kelime, lafız ve cümlelerin ilk bakışta akla gelen dış (zahr-zâhir) anlamlarından başka bunların sûfînin mârifetteki derecesine göre halka halka genişleyen iç (batn-bâtın) mânaları da vardır

Evet...Sûfîler, Kur’ân-ı Kerîm’de işârî ve bâtınî mânalar bulunduğunu kanıtlamak üzere başta Kur’an’ı tefekkür, tedebbür, tezekkür ve tertîl ile okumayı öğütler...

Osmanlının direğidir Kur’ana ve rasulüllaha saygı sevgi...Okumadılar ama sevdiler saydılar..."alemler onun yüzü suyu hurmetine var oldu dediler"...

Evet...âbid ve zâhidler Kur’an’ı derin bir dikkat ve duyarlılıkla okumaya büyük önem veriyorlardı. Kur’an’ın bu şekilde okunmaya çalışılmasıyla giderek zühd, takvâ, ihlâs, niyet, korku ve ümit gibi ahlâkî ve mânevî konulara ağırlık veren yorumlar yapılmaya başlandı.

"Namaz dinin direğidir"hadisi de işari...dir.Namaza kur’anı yerleştir .beden eğitim derecesinde olan namaz sadece "EŞ-ŞAFİ"sıfatına aşktır hizmettir...esmaya aşkı yerleştir hizmeti yerleştir ki namaza namaz dinin direği olsun...

İlk sûfîler, zâhidlerin Kur’an’ı yorumlama tarzına uymakla beraber buna haşyet, fenâ, bekā, muhabbet, mârifet, keşf gibi yeni kavramlar ekleyerek bu kavramlar çerçevesinde yorumlara gitmişlerdir.

Hint kafası da"TENASÜHÜ"uydurmuş ama cehennem azabına denk mi yılan çiyana maymuna dönüşmek...onlar emrimize girsinler diye eksik fıtratlı kılınmışlar şeytan da eksik fıtratlıdır ve emrimize girer...ama biz onun emrine girdik .Müşrikin bulduğu nükler aslında ihlaslının emrine verilmiştir..müşrik kölesidir ihlaslının ama günümde "Kur’ana ve rasulüllaha"kıymet vermeyen müslümanları Allah müşrike ırkçıya Kabile firavuna nemruda kul etti...İslam alemi leştir...dirilmez...bunların helakından sonra cedid temiz bir nesil gelecektir...

Evet...İlk dönemlerden itibaren sûfîler ahlâk, ibadet ve kıssalara dair âyetler yanında fıkhî hükümlerle ilgili âyetlerin de bazı bâtınî anlamlara işaret ettiğini söylemişlerdir.

Hz Hızırın ilerde olacakları bilmesi gaybı kaderi okumaları da...ihlasa lütuflardır...hz İbrahimi ateşin yakmaması da...ihlasa lütütfudur Allahın şeytanın ihlaslıya zarar yetkisinin olmayışı...

Evet...mutasavvıfların Kur’an’daki işârî anlamları kavramak için onu büyük bir dikkatle ve vecd içinde defalarca okudukları bildirilir; otuz yılda ancak bir defa hatim indirebilen âriflerin bulunduğundan söz edilir.

İşari tefsir ne mi

Bazı âyetlerin lafzî ve zâhirî anlamının tasavvufî anlayışa uygun düşen mânayı yansıttığı düşünüldüğünden bunlar için ayrıca bir işârî mânadan söz etmeye gerek kalmadığı belirtilmiştir

İşari tefsir ne mi

Hint beyni İşari tefsire yetecek ihlasa ermediğinden batinileşmiş sapıtmış.Tefsir ihlaslıya lütfudur Allahın ihlassız yobaz tefsiri bozar...İslamı da tefsiri de leş eder...yaşamı zaten leştir...Şii batiniliği İsmailiye böyle işte hint beyni gibi ihlassız beyinliler...İsmailiyye hint beynine eş ihlassızlıkta...Kabalaya eş...

Evet...Gazzâlî gibi Muhyiddin İbnü’l-Arabî de ilke olarak Kur’an’dan çıkarılan bâtınî ve işârî mânaların lafzî ve zâhirî anlamla çelişmemesi gerektiğini belirtmiş

İşari tefsir ne mi

Tefsir ihlasa yapılan lütuftur...esmaya kulluk hizmet.islamın yaşamın tefsirin ölçüsü...Fetva yani fıkıh da...

İsmâil Hakkı Bursevî’nin Rûḥu’l-beyân’ı gibi işârî tefsirlerin çoğunda rivâyet ve dirâyete dayalı yorumlara da yer verilmiştir; aynı eserlerde menkıbe, hikâye, mesel, kıssa, siyer, tarih, hikemiyat ve ahlâka dair literatürden, hatta İsrâiliyat’tan geniş ölçüde istifade edilmiştir. İsrailiyat tefsirden atılmamalı ama kabalacılık atılmalı...İsmailiyecilik de...çünkü hz Ademden beri aynı kitap vahyedildi...İki tane ilim olmaz iki tane kitab da olmaz çünkü.

Evet...Mutasavvıfların bazı bâtınî ve işârî yorumları Kur’an’ın lafzına ve mânasına uygun düşmediği, Arap dili ve edebiyatı kurallarına uymadığı gibi gerekçelerle hem ulemâ hem de mutedil sûfîler tarafından eleştirilmiştir...hint beyni kabala beyni İsmailiye beyni ihlassızdı...yanlışa saptı....şeytan gibi...

Evet...tefsir İHLASLIYA Latifin lütfudur her insanın tefsiri delil sayılmaz ana delildir esma...ve ihlaslılık yani esmaya hizmet aşkı...Şimdiki şehlerin ağzı zakir...yaşamı zakir olana ihlaslı denilir ancak.