İÇE DÖNÜKTÜ KARANLIK
bırak suskunluğum
benim yüz karam olsun yanmayan sigaram gözlerim bir şey ifade etmiyorsa sana fısıldayışlarımın matemi tutuşsun bırak hiç adın volta atmasın mısralarımda bırak düşlerimin odu kopsun içe dönüktü karanlık tıpkı sel suları gibi bulanık şimdi bir obruk nüksetmekte yüreğimde acıların keşmekeşliğinde unutulmuşluğun kelime hazneleri yaman mı yaman yetmezmiş gibi darmaduman artık notasız şarkıları, çalmıyor keman rotasız şaklabanlıkları da sen yine de beni müsait bir yerinde sakla kim bilir belki de akla ziyan değilim eksikliğimi bağışla ama tutkundum sana yakıla, yakıla itile, kalkıla tutkundum ve bu yüzden seni rahatsız eden unsurların alayına ateş püskürdüm |