HEP AKTI GEÇTİ..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın KIRIKKALE GÖNÜL DOSTLARI ŞAİRLERİMİZDEN İL GAZETESİ KÖŞE YAZARI ŞAİR VE YAZAR YÜKSEL KANDEMİRİ KAYBETTİK!!
’’Acı Kaybımız! Yüksel Kahraman! (Şair) Yağmur ince ince çiseliyordu, İl Gazetesi binasına yaklaşırken… Tam yaklaşırken köşede Gazetemiz İmtiyaz sahibi Ramazan Çetin’le karşılaştık! - Duydun mu dedi. - Neyi demeye kalmadı. - Gazetemizin şairlerinden Yüksel Kahraman’ı kaybettik. Yarın cenazesi için köye gideceğiz dedi! Ölüm haberini alınca, insan suskun kalıyor biran! Yıldızlar gibi kayıp gidiyoruz, “Keskinli Yetimi” Demir Doğan Kandemir, Abdül Fettah PİLİÇ (Şeker Dede), Asım Atabey… Şimdide Yüksel Kahraman! Birlikte Gazete binasına döndük, “Geçmişten Günümüze Sarıcalar Köşker Köyü” kitabını verdi okumam için. “Hayat her zaman güle oynaya yaşanan mutlu bir süreç değildir. Bazen mutluluğumuz tebessümlerle şekillenirken bazen de üzüntüler yeisin karanlığında boğulurlar. Her iki halimizi de sözcüklere döker şiirlerle, hikayelerle, masallarla, romanlarla ve yazılı anlatımın diğer çeşitleri ile anlamlaştırırız. Bizden önce yaşayanların örf, adet, inanç, hayat anlayışları, olaylar karşısındaki tutum davranış ve çözümlerini anlatan yazılı ve sözlü kültürel birikimleri yaşadıkları toplumun değerler bütününü oluştururlar. Değişik bilimlere kaynaklık yapan bu birikimlere folklor denir. Elinizdeki bu kitapta köyümüzün folklorik bilgilerinin derlenmesi ile oluşmuştur. Belleklerde yaşayan bu bilgilerin derlenmesinde kaynaklık görevi yapan hemşerilerime, bu kitabın hazırlanma aşamasında maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, eser verenlere ve yardımcı olanlara teşekkür eder, saygılar sunarım.” Yüksel Kahraman’ın 2015 yılında basılan “Geçmişten Günümüze Sarıcalar Köşker Köyü” kitabının Önsöz’ünü okuyup daldım sayfalarına… Kitabı okuyup bitirdiğimde, inanır mısınız kıskandım! Yaşam şartları bizi köyümüzden uzaklara sürükledi. Babamın, çocuk yaşta diyeceğim iş için Kayseri’ye gelmesi bizleri de köyümüzden kopardı ister istemez. Çok çalışılmış ve çok emek harcanmış kitabın hazırlanmasında. KÖŞKER KÖYÜ.. Kırşehir İli, Akpınar İlçesine bağlı bir Orta Anadolu Köyüdür. Bilindiği gibi bu köyler fazla verimli olmayan topraklara sahip olmasına rağmen tarım ve hayvancılığın bir arada yapıldığı, kerpiç evlerin ve dalgalı arazilerin hakim olduğu yerleşim birimlerinden birisidir. Köşker Obası (Oymağının) tarihçesi, Şehitler, Gazilerimiz, Adları anılan kişiler, Köyümüzün yaşlıları, Köyümüzün üzücü olayları, Köy ebeleri, Kır bekçileri, Av meraklıları, Doğa olayı, Sportif faaliyetler, Unutulmaz olaylar, Köyümüzde yöresel konuşma dili, Köşker beldesinde muhtarlık yapanlar, Köşker beldesinde belediye başkanlığı yapanlar, Köşker beldesi kabine lakapları… Hangi birisini sayayım… Sığır güdenlerden tutunda, Kalaycı, Tenekeci, Çobanlar, Bakkallık yapanlar… Yemek çeşitleri, Tatlı çeşitleri... Gelenekler… Açıkçası, Köşker Köyü Ansiklopedisi! Kendi hayatını, kendi kaleminden okuyalım; 1948 yılında Kırşehir İli Kaman İlçesi Akpınar nahiyesi Köşker Köyü’nde doğdum. 1955 yılında ilkokula başladım ve okulda birçok piyeslerde rol aldım. Eğlence düzenlemelerinde şarkılar söyledim. 1961 yılında Kırıkkale’deki MKE Kurumu Mühimmat Fabrikası bünyesinde açılan iki yıllık çıraklık eğitim kursu (okulu) sınavını kazanarak bu okula girdim. 1963 yılında bitirdim. Mühimmat Fabrikası Tapa İşletmesinde işe başladım. Kırıkkale’de açılan ortaokulu akşam lisesini bitirdim. 1972 yılında Fatiş Hanım ile evlendim. Bir kız, iki erkek çocuğum vardır. Torunlarım, umutlarım, yarınlarım vardır. İşyerinde işçi temsilciliği yaptım. 1974 yılında merkez sınav sistemi ile Samsun Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler bölümüne öğrenci olarak kayıt oldum (Şimdiki açıköğretim). Çalışırken bazı demokratik kuruluşlarda görev aldım. SGK’dan 1985’da emekli oldum. Köşker beldesi kültür yardımlaşma derneği kurucusu olarak görev aldım. Yönetim kurulu üyeliği yaptım. 3 dönem başkanlık görevi yaptım. Şiir merakım ilkokul çağlarında başladı. Birkaç mahalle gazetelerde şiirlerim yayımlandı. (Kırıkkale Gazetesi, İl Gazetesi, Düzce Ferman, Adana Hürses, Gebze Postası). Halen şiir yazmaya devam etmekteyim. Şiir yazmak bir nevi isyan etmektedir. ‘Sanat toplum içindir’ tezini savunuyorum. NOT: Düğünlerde şarkı türkü söylerdim, anamın haberi olduğunda gelenlerden bana selam gönderirdi. Anamın selamı ise; - ‘Cuvaraya versin savursun, ırakıya versin anırsın’ olurdu. Doğup büyüdüğümüz el bizim Hoş sohbette konuşan dil bizim Has bahçelerde açan gül bizim Dosttan selam getiren yel bizim İnsanoğlunun ilk edebî yaratısı, şiirdir aslında. Edebî eserler içinde en fazla yazılan ve okunan türlerdendir. Sevdiği ve takdir ettiği kişiler adına şiirler de kaleme alıyordu. Kendisinden sonraki kuşaklara, gençlere ve köyünden uzaklarda yaşayanlara rehber olacak bir eser düşüncesindeyim. 09 Ocak 2024 tarihinde aramızdan ayrıldı. Ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun!’’ İnsan denen varlık geldi dünyaya, Niceleri burdan geldi de geçti, Zengin oldu kimi oldu fukara, Hepsi de kalmadı hep yaktı geçti. Kimi Alim oldu kimi de Cahil, Kimi Cömert oldu kimi de Bahil Zengin Kibirliydi Fakir hep Sefil, Hepsi toprak oldu hep baktı geçti. Alır Cehlin İlim İnsan arınır, Söz yetmez Cahile Aklım çok sanır, Han gibi bu Dünya dolup boşalır, Kalmadı Hancı da hep çaktı geçti. Ben gibi yok derdi çıkıp ekrana, Ölmeden az evvel oldu maskara, Zengin arsız oldu çok etti Tamaa, Kalmadı tek pulu hep kalktı geçti. Kalmaz böyle bil Sen Dünya yalancı, Aldandı insanlar Ebedi sandı, Yaşlandı Hüdayi artık uslandı, Ömrüm bir su gibi hep aktı geçti. 14.01.2024//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU Tc.Kül.Bak.Halk Şairi |