KEÇİ İLE KOYUN SÜRÜSÜ-Agamın Hikâyeleri-4- Bir zamanlar bir köyde kör bir çoban yaşarmış Bir sürü koyun ile bir de keçisi varmış Keçi sürü başıymış hep en önde gidermiş Çoban koca sürüyü bir keçiyle güdermiş Sıcak günlerde keçi hoplayıp kudururmuş Soğuklarda koyunun duldasında dururmuş Hele tipi olursa tüm canı çekilirmiş Koyunun kuyruğunun altına sokulurmuş Koyun “Kim o bre?” deyip geri döner bakarmış “Kölen kar’a’çi” deyip keçi boynun’ bükermiş Soğuk günler tükenip mevsim bahar olunca Çoban sürüyü alıp yaylalara salınca Gün doğarmış keçiye kayalara çıkarmış Zavallı koyunlara yükseklerden bakarmış Sürü kendi hâlinde düzlüklerde otlarken Helikler yuvarlarmış taştan taşa atlarken Koyun otlamak için hep başını eğermiş Keçinin kaydırdığı taşlar gelip değermiş Koyun “Kim o bre?” diye kızgınlıkla melermiş Keçi bakıp onlara alay edip gülermiş Dikilip de muzaffer komutan edasıyla “Ede’n kar’a’çi” dermiş cırtlak karga sesiyle Hem baharın hem yazın keçi uslu durmazmış Keçi yüzünden sürü rahat yüzü görmezmiş Yaz geçip kış gelince işler başa dönermiş O havalı keçinin tüm havası sönermiş Tatlı dille koyunun desteğini alırmış Yaz gelince yeniden başa bela olurmuş Keçi her seferinde kandırırmış koyunu Koyun hiç anlamazmış geldiği bu oyunu Keçi başı çeker hep koyunlar aymadıkça Birlik olup keçiye bir tavır koymadıkça Eğer kandırıyorsa sürüyü bir tek keçi Mülkî der ki bu hâlin sürüde bütün suçu Aslan AVŞARBEY (Mülkî) 08.01.2024-Kocaeli Ede: Ağa, baba, ağabey ”Kar’a’çi”: Kara keçi (Yerel ağız telaffuzu) Helik: Küçük taş |