BU ŞEHİR ÇAĞIRIR SENİ
bu şehir çağırır seni
sessiz melodilerle kimsesiz modellerle çağırır metruk mahallelerin ağız tadından suskun semtlerin ihtişamından çağırır bu şehrin oturulan salonları bu şehrin duvarları, kolonları yetmezmiş gibi pencereleri, kapıları kanayan bir yaradır sen olmadığında sen gönlüme dolmadığında açık aradır şimdi gökyüzüne baksam bütün uçan kuşlar susar rüzgâr susar ay bile yüzünü kapatır utancından gölgelik eden dal ve yapraklar açmayı unutur merakından |