Ruh ve tevâfuk aşk ve inançÖfkeye talim eden kavmin hummalı kırbacıydı cümleler Üzümün sabrı şarap Rahmi toprak Çatal yürekli ulu bir karanlığa masallar taşır iflah olmaz umulu kehribar şafak Boşluğu çıplaklığı sarsan utkulu bir ses Turaç çığlığı Ruh ve tevâfuk Aşk ve inanç Şefkatli bir gülümseme akan bir nehre örtü ak buluttaki bebeksiz beşiğe türküler söylüyordu kadın içini türküye türküyü suya suyu ninniye dökerek Münzevi bir ıssızlığı semah eden Kendi sesinin döngüsüne kuyulanmış zulümdü bu sezgiyi kestirip atan netlikti yazgı Gamze çukurundaki külde açan menekşelerin tenleride ateşmiydi acaba Fazilet küskünlüklerin saçlarını tarayan sözler üfler kelebeklere bir öyküde ki Pınarın coşkusuna çizilmiş söğüt bedenim Ölümdü şehrin saçaklana tünemiş sesimdeki ağlamaklı çatlamış neva Yıldız ağlaması Şuursuz kuşluk ilenmesi kağıt çürümesiydi yalnızlık Anka uyanışı belirsizliğin rahminde tanrısal bir ayindi Dallarına paçavra bağlanmış ahları sikkeler menan bir ney Geceyi yıkar ay ışığı Kuş ağzındaki kederli niyazı Kötülüğü öldüren bir düşün sesi düşer boşluklara Paklıkta müşkül esmer bir acıydı insan Durmuş bir saatin Durağanlığına sıkışmış duaydı tanrıyı yâd eden Mahzunluk Acı Kalpte hüda Çarmıga gerilmiş suskunlukta kök salmış Nacar ses figan Hâlbuki Tanrının nefesinde yalımlanan Cennnetti ruha üflenen aşk |
akan bir nehre örtü
ak buluttaki
bebeksiz beşiğe
türküler söylüyordu kadın
içini türküye
türküyü suya
suyu ninniye dökerek...
gözden kaçırılmayacak güzeldi şiir
Gönle Cennet bir soluk bıraktı
Kavi olsun kaleminiz