Kalemin Bile Yazarken Ağladığı ve Yarım Bıraktığı Yaralı Şiirler
Biz ki çiçekleriyiz bu vatanın
Bir bahar beklemekteyiz yeşermek için 22.05.2002 *** Nasılda köle olmuş aslan kurda 21.03.2018 *** Utandırma beni ne olur Ölsen de yitirme umudu *** Bağdat hırsızı olsam da Gönlünü çalabilsem Hint fakiri olsam da Sevginden bir sadaka alsam *** Baharı herkes yaşayabilir Sen hiç sert bir iklime denk geldin mi? İliklerine kadar soğuğu hissettin mi? *** Ey Selahaddin, rüyalarına gir torunlarının Ve uyandır onları *** Zenci bir anne Ay beyazı bir yavru doğurur *** Ve hala vurulmamış çocukluğumun uçurtmaları var Öyle yaralar almışım ki Bin ölümü yaşarım her nefeste 30.04.03 *** Bir yağmur damlasıydı Bulutlardan sağdık 26.08.01 *** Utandım Gitme, diyemedim Utandım Seni seviyorum diyemedim *** Bir gün Bin yıla yakın bir gün 04.01.01 *** Biz halk çocuklarıydık Vurulduk Sessiz bir dere gibi aktık deryalara 15.10.01 *** Kaçakçı Kaçak çay Kaçak tütün Ve kaçak yürekler taşırım Paramparça sınır boylarında 08.01.2001 Siirt *** Kara toprağa düşünce yağmur Doğum sancısı çeker yurdum Çığlıklar içinde açarım gözlerimi dünyaya Süt emmeden acılar emmişim İnsanlığımız demir ateşinde sınandı Çekiçler vurula vurula doğrulduk. 05.05.2001 *** Şaraba gerek yok sarhoş olmak için Halkın derdiyle dertleneni ölüm bile ayıltamaz *** Toplanma kamplarının Ve toplu mezarların bekçisi 23.04.02 *** Hüzün taşınır sensiz gecelerime *** Bir ölüm rüşvetsiz geçmiş bütün kapıları *** Saçlarıma yağan nisan yağmurusun Sende toprağımın kokusu var 17.04.98 *** İkimizin ortak yanıydı doğarken ağlamak 2001 *** Hep ertelendi umutlarım 2001 *** Sen gençlik çağında tarumar ettin tarlanı Öyle tarlaya tohum ekilmez ki 2001 *** Cellâdın yüzüne tükürür gibi 2000 *** Yusuf olamadık hiç birimiz Züleyhalara kandık *** Aşk çarmıha gerildi *** Özgürlük kokuyor coğrafyam *** Karanfiller soluyor Karanfil Sokakta Ankara |