İNCEÇAYIRLI YEDİVERENLERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yozgat’ın İnceçayır Köyünden Müstecep Ağanın
altı oğlu ile bir torununun aynı anda askere gidişleri. Ve Çanakkale’de birbirlerinden ayrı düşerek şehit ve gazi oluşlarının destanıdır.
Temmuz başlarında bir haber gelir,
Askere çağrılır köyde erkekler. Bu sırada ekin arpa biçilir, Askere çağrılır köyde erkekler. “Dek durmamış Moskof’u, İngiliz’i” Müstecep Ağadan nasihat gelir, Yaradan verdi bana hepinizi Ben de veririm bu vatana sizi. Yozgat Asker Şubesine varılır, Bir bir isimler okunup sayılır, Tek haneden altı oğul bir torun, Yedi yiğit bir bölüğe ayrılır. Yozgat ili İnceçayır karesi, Müstecep Ağanın yedi pâresi. Böylece anılır ‘Yediverenler’. Yediverenler ülkenin çaresi... Köylerinden kırk bir kişi sayıldı, Anne, gelin duyar duymaz bayıldı, ‘-Vatan tehlikede, devlet de zorda,’ Denilince, herkes birden ayıldı. Allah(c.c.) razı olsun ecdadımızdan, Oğullar, torun verdi kanımızdan, “-Moskoflar, Akdağ’a kadar dayanmış, Gerekirse geçeriz canımızdan...” Son yedikleri de kavurga oldu, Gece-gündüz evlere de yas doldu, Ayşe nine ersiz kaldı yıllarca, Hasretle, acıyla gelinler soldu. Ağıtlar yakıldı oğul, toruna, Torun Osman, Yakup dönmez yarına, Şıhedâ oldular Çanakkale’de, Yetiştiler ülkesinin darına. Ahmet, Mehmet, İbrahim, Salih gazi, Ana-baba, bütün millet hep razı, Evlât- torun, EŞREFÎ de duada, Vermez hiç bir tat vatandaki hazı. EKREM GÜRER (YOZGAT 2001) |