Dörtlükler ve Beyitler
-Âlimin Ölümü-
Dil döktüğü cümleler kâinatı bürüyor, Çile dolu ömürden sonra Hakka yürüyor, "Çıkmasın doğru yoldan kimse inşallah" diyor, Dünya kadar bilgiyi yanında götürüyor. -Alkışlayın- Medeniyet çağında zâlimi alkışlayın, İşkenceyi, baskıyı, zulümü alkışlayın Alkışlanan kurşundur, tanktır, bomba ve mayın, Kundaktaki bebekte ölümü alkışlayın. -Benim Yalnızlığım- Her gün beni üzmesen olmaz mı yalnızlığım? Söyle bileyim vâden dolmaz mı yalnızlığım? Gündüzün ortasında saldın karanlıklara, Böyle gençliğim hemen solmaz mı yalnızlığım? -Boşa Değil- Hakk için millet için âlimler boşa değil, Şirk için şeytan için zâlimler boşa değil, Zaman tez geçer gider makbere koşa koşa, Hoşa yaşamak lâzım, hep coşa coşa değil. -Bu Şeytanı- Gizlendiği yerlerde yıksınlar bu şeytanı, En lanet hücrelere tıksınlar bu şeytanı, Allah’ın huzurunda dualar ediyoruz, Cehennemin dibinde yaksınlar bu şeytanı. -Büyük Yalnızlık- İlahi! Bu özlemin adı ne denli büyük! Küçük düşüyor dünya hüzünlerin içinde. İlahi! O’nu göster son nefesi vermeden, İlahi! Aşklar ölmez kara yerin içinde. -Cenaze- Benim için namaz kıl dedi hemen eda et Gayret et gidişinde ağla son kez veda et Yaşatan öldüren O Rabb’imize can feda Bir bir sır oldu dostlar bitti ses seda hayret. -Efendim- Gönlümüzden imânı aldırdılar Efendim, İslâmın rüyâsından kaldırdılar Efendim, Anlaşılmaz bir rezil uykuya daldırdılar, Yokluğunda ümmete saldırdılar Efendim. -Ey Hayat- Bu zamanda yoksulsun bu çağda lâl körsün sen, Günlerin bereketsiz bayramsız ve cumasız. Taif kadar utanmaz cahilsin nankörsün sen, Uhud gibi zalimsin gaddar ve acımasız. -Değerlidir Bu Hayat- Övüyorum düzeni güneş toprak su hayat, Seviyorum yaşamı çok üzsede şu hayat, Deli dolu aşklarda kendimi buldum kat kat, Kadın vücudu gibi değerlidir bu hayat. -Derler- Çağı bozdu zalimler elimizden tut derler, Haktan bahsetme sakın sözlerini yut derler, Bir nehir gibi akıp gidiyor canım zaman, Cennetin bu dünyada ölümü unut derler. -Döküldü- Gel ey nazlı sevgili gözden seller döküldü! Beraber olmak için çokça diller döküldü, Özleminden soluyor bu sevdalı gençliğim, Ömür boyu yoluna aşkla güller döküldü. -Dünya- Benimle öleceksin sen de durduğum dünya, Söyle ne verdin bana düşler kurduğum dünya? Umudumla sevgimle aşkımla büyürdün ya! Hani bir daha beni üzmeyecektin dün ya. -Garip- Ne gariptir şu hayat ayağı kolu garip, Sırlara sürükleyen o meçhul yolu garip, Ecelin pençesinde tutsak düşmüş insanlık, Bir nefeslik âlemde bir dünya dolu garip. -Görünmez- Elbet içimizde kan vardır ama görünmez, Bitkilerde bile can vardır ama görünmez, Ağızda ses, sütte yağ, suda tat gizli duran, Doğan günü batıran vardır ama görünmez. -Hayata Dair- Ne yüzümü güldürdü ne de sözünde durdu, Durdu durduğu yerde sessiz sedasız kaldı. Aldı elimden aşkı ve de arkamdan vurdu Kurdu tahtı ömrüme hayâller bir masaldı. -İyilik Meleğine Sitem- Elime bir sihirli değnek tutuştursanda, Herkesin mutluluğu için uğraşabilsem. Senin yapamadığın iyilikleri tek tek, Yoksullara iletip, gözyaşlarını silsem. -Kapımda- Çocukluk gençlik bitti yaşlı olmak kapımda, Umudum neşem gitti hüzne gülmek kapımda, Geriye gelmez gayrı uçuşup kaçan yıllar, Kulağım zil sesinde her an ölmek kapımda. -Kesit- Dünya denen yüzeye çıktılar birer birer, Nice nice mahlukat, insan, kuş, börtü böcek, An gelir nefes gider ruhlar yerine girer, Kıyamete dek herkes toprağa dökülecek. -Meçhul Gurbet- Gittin geri gelmedin bitmiyor mu bu gurbet? Bir türlü sana veda etmiyor mu bu gurbet? Yolunu bekliyorum gelirsin diye yine, Ölüme söyle bize yetmiyor mu bu gurbet? -Misafir- Ne zaman kapım çalsa, hüzün misafirimdir, Nice hasretli düşte, yüzün misafirimdir. Satıyorum tutmadın kiralık yüreğimi, O kimdir? Derler... Derim her gün misafirimdir. -Ömrüm Benim- Hakk yolunda bilirim ak olur ömrüm benim, Şu üç günlük hayatta hak olur ömrüm benim, Azrail uğramadan canımızı almaya, Dilerim yüce katta pak olur ömrüm benim. -Rubai- İlah yok senden başka, tek kudretli şahımsın, Güneşi ayı veren, gecemsin sabahımsın, Akla mantığa yere göğe sığmayan sonsuz! Benim gönlümde duran Rabb’imsin, Allah’ımsın. -Şiir- Duygular tutar elden, vefakâr dost eşimdir, Şiir benim babamdır, şiir benim annemdir, Ağlatır ve anlatır, mısralar kardeşimdir Şiir benim babamdır, şiir benim annemdir. -Sabahlar- Rahmetin nurlarını üstümüze ser Mevlam, Bize nice umutlu sabahları ver Mevlam. Bahtımızı geceler gibi karartmayıver, Bize nice umutlu sabahları ver Mevlam. -Satanlar- Cehennemin içine attılar bu dünyayı, Şeytanların eline kattılar bu dünyayı, Yarınları olmayan uykulara yattılar, Bir kadın vücuduna sattılar bu dünyayı. -Sevemedim- Fakiri fukarayı ezeni sevemedim, Hak’tan dinden bihaber gezeni sevemedim, Sevemedim bolluğun içinde ben yüzeni, Hem de bu gezegeni düzeni sevemedim. -Yargısız İnfaz- Sevmek suç mu Hakim Bey? Aşık olmak günah mı? Hakkın yoktur dediler sürdüler mahkemeye, Günlerdir sorgu sual, günlerdir zulüm baskı, Söz hakkı vermediler tövbe artık demeye. -Aşkıma- Tutuldum görünce geldin yanıma, Cennetten mi kaçtın, melek mi nesin? Yeniden doğurdun girdin canıma, Dünya güzelisin, işte öylesin. -Ayasofya- Doğrudur, yeni bir Fatih ararsın, Mü’min yüreklerde ortak kararsın, Dünyaca tanınan yapı olsan da, Ezansız duasız neye yararsın? -Büyük Utanç- Kaç yaşıma geldim hep kanıyorum, Senelerdir seni ben tanıyorum, Çekil git başımdan günahkâr şeytan, Böyle yaşamaktan utanıyorum. -Dayan Çocuk- Sancılı zamanda açtın gözleri, Sonsuzluğu düşün dayan çocuğum. Âleme isyânla saçtın sözleri, Elbet feryâdı var duyan çocuğum. -Ecel- Akşam oldu yine gündüz yalanmış, Ne hasret ne yıllar ne güz yalanmış. Kim yola koyulmuş kim oyalanmış, Ne kefen ne tabut ne O yalanmış. -Ezan- Doğduğumdan beri iliklerimde, Nerelere gitsem kulaklarımda, Titriyor kainat günde beş vakit! Hiç susmasın diye dileklerimde. -İstanbula İsyan- Kapat kapıları, ört gündüzünü, Dışarısı gaddar, nankör, başıboş. Gösteriyor her gün kirli yüzünü, Bu şehrin ne dağı ne de taşı hoş. -Mâzi- Bir zamanlar neydi hey gidi günler! Gittiler, ne gözler ne eller kaldı. Hatıralar şimdi ağlayıp inler, Yalanlar ve sözler hayâller kaldı. -Yalnızlık Denen Şey- Bilemezsin nedir ıssız odalar? Buz gibi yataklar sessiz duvarlar, Gönlüme niyedir acı vedalar? Görsen kaç senedir benimle varlar. -Mecnun’ca- Âşık olan yola düşer, Âşık olan ele düşer, Bir efsane olur seven! Âşık olan dile düşer. -İsyanlarım- Neyini gördük dünya yoksun zulümden başka, Kavgalar ve savaşlar, varsın ölümden aşka. -Takvim- Sıra sıra yapraklar düşüyor senden bir bir, Son nefesim onların arasında gizlidir. -Dua- Şefkatinle bizi kuşat Allah’ım, Resul’ün yanında yaşat Allah’ım. -Fatih- Fatih Sultan Mehmet bir çağ yıkandı Nebi’nin nuruyla her yer yıkandı. -Neyzen- Koşarak yanına geldim, çal neyzen, Beni bu dünyadan hemen çal neyzen. -Tabut- Bir varmış bir yokmuş gibidir hayat, Bitti masalımız sende tahta at. -Şair- Yüreği zengindir parası yoktur Kalemiyle yakar yarası çoktur. |