Doğasında huzur var, bakınca derin derin
Bakıp da görme sakın, yalnızca göl diye
Son bulur ahenginde, derdinle kederin
Neşe ile karşılar, adeta gül diye

Pınar pınar bölünür, şirince yediye
Ayrı ayrı dökülür, derince vadiye
Allah’ın kullarına, cennetten hediye
Her mevsim güzelliği, çağırır gel diye

Hazırlanıp süslenir, hoş sonbaharına
Sevenlerin dört yandan, gelirler çağrına
Konukları şefkatle, hep basar bağrına
Hiç ayrılmak istemez, adeta kal diye

Kış gelince boynunu, ağlayıp bükerken
Gazel gazel yaprağı, dağlayıp dökerken
Şelale sularını, çağlayıp sökerken
Coşku ile karşılar, adeta sel diye

Kapankaya Tepesi, dik yokuşu ile
Süslenmiş ağaçlarla, türlü kuşu ile
Geceleri huzurla, uyu huşu ile
Yıldızların altında, hayale dal diye

Sanat eseri gibi doyulmaz seyrine
Doğa harikasıdır, değerdir şehrine
Kuşburnu alıç fındık, renk katar rengine
Gelenlere ikramdır, adeta bal diye

Allah’ın bir lütfudur, Bolu’da Yedigöller
Nimetin kıymetini, şükrünü bil diye
Nilüfer nergis lale, kanarya bülbüller
Konuşur tüm mahlûkat, lisan-ı hal diye