SEVİNCE
Gerek yok kurşuna ya da zehire
Mesafeler girdiğinde araya Azrail’i bekle Bilirsin Azrail’in bile geleceğini de Yaşarken bilirsin ölümü, sevince Bir soğukluk sarar bedenini Bir sessizlik kaplar yüreğini Ellerin üşür de sokamazsın ceplerine ellerini Yaşarken bilirsin ölümü, sevince Gözlerin görmez artık konuşmak zor gelir Kalbinin bildiğini aklın da bilir Her geçen saniye ölümü sana getirir Yaşarken bilirsin ölümü, sevince Çok seversin ayrılmak istemezsin Bir defa daha görmek için gidemezsin Onun yokluğunda bir an bile gülemezsin Yaşarken bilirsin ölümü, sevince Konuşmak ister dilin dönmez asla Unutmak istersin aklın izin vermez buna Ölmek istersin yalnız giremezsin mezara Yaşarken bilirsin ölümü, sevince Zaman, mekân, Dünya yalandır Acı, keder, hasret bana kalandır Bilirsin mezarlar çok dardır Yaşarken bilirsin ölümü, sevince Beklersin saatlerce dönecek diye Aklın bilirde söz geçiremezsin gönlüne Diri diri gömülmek istersin ta en derine Yaşarken bilirsin ölümü, sevince Çektiğin acıdandır renkli gelmez Dünya Nefes alırsın kokusu gelir rüzgârla Uzanır yatarsın da soğuk topraklara Yaşarken görürsün ölümü, sevilmeyince |