Resim Sergisinden Tablolar1.tablo / bahar bodrum’da bir sevda kıyısı mangalda, yanık sevda türküleri kadehlerde sevda tınısı bir aşk bestesi gibi balıkçı motorlarının dingin sularda gözlere seyir yansıması ve tutuşunca elele yüreğin yüreğe akması, tepede,bir taş ev. nohut mutfaklı, bakla odalı uzak kalmayalım diye birbirimizden birbirinden bir gömleğin iki yakası kadar uzak duvarları verandalı. iki göz.. iki el, iki yürek ve iki kadeh sığacak kadar. dar.. 2.tablo / fırtına değişiyor hava birden, kaçacak yer arıyor boynu bükük beyazlar karabataklar doluyor denizlerimize, karabasanlar ürüyor. ve bir ölüm şekilleniyor bir espriden.. ne kadar değişken bu sevda iklimi bıçak sırtı dönüşlerinde gecenin bir yürek ölüyor. içimde postalları çivili bir tabur asker yürüyor. 3.tablo / taş evin içi taş evdeyim, yüreğime taşlar basılı sırtıma keskin kancalarla suçlamalar asılı. yüreğim kan, gözlerim kan. bu sevda da bitti, hasılı.. her odada bir hayaletim artık uğramadan geçmiyor kapımdan bildik, hayal kırıklıkları.. oldu mu şimdi? yalancı mısralar dediğin, yüreğimdi.. 4.tablo / susmanın acısı sevdamı örtüyorum gecenin ve acımın üstüne sarıp sarmalıyorum. güzel görünüyor uzaktan bakınca, boş ver yüreğim, boş ver; bir başka umuda, bir başka güne “ farklı kaydet “ diyorum.. ve bir baykuş gibi gözlerine tünüyorum sen sigaramda yanınca.. 5.tablo / ara iklimler ara iklimlerdeyim, gidip gelmelerde. yorulacağım er, geç. dağ çiçeklerim ve yakamozlarım perişan. kumsalıma düşsüz monologlar taşımaktan. yitiyor rüzgar ve ney sesleri, kendi kıskacında ölüyor yengeç.. 6.tablo / ressamın kendisi ben her gece, senin gözlerinde uyur kalırım. ve uyandığımda; adımdan önce, seni hatırlarım.. |
Selam ve saygı hep.
Uzuyordu yılgı
Serili sonbaharın gölgesine
Turnaların dilinde
Düş ısırığıydı eylül
Kanatların da
Kumru çığlıkları
/Bizim ellerimiz ise dilsiz serçe/
Dalıyorduk bir karanlığın icine
Yürüyordu önümüzde
Yılgın ve ölgün gece
Nacizane.